Translation meaning & definition of the word "university" into Turkish language

noun

1. The body of faculty and students at a university

synonym:
• university

1. Bir üniversitede öğretim üyeleri ve öğrencilerin vücut

eşanlamlı:
• üniversite

2. Establishment where a seat of higher learning is housed, including administrative and living quarters as well as facilities for research and teaching

synonym:
• university

2. İdari ve yaşam alanlarının yanı sıra araştırma ve öğretim tesisleri de dahil olmak üzere bir yüksek öğrenim yerinin bulunduğu kuruluş

eşanlamlı:
• üniversite

3. A large and diverse institution of higher learning created to educate for life and for a profession and to grant degrees

synonym:
• university

3. Yaşam ve meslek için eğitmek ve derece vermek için oluşturulmuş büyük ve çeşitli bir yüksek öğrenim kurumu

eşanlamlı:
• üniversite

Examples of using

Tom and Mary both graduated from the same university.

Tom ve Mary her ikisi de aynı üniversiteden mezun oldu.

I'm almost certain that Tom will get into the university that he wants.

Tom'un istediği üniversiteye gideceğinden neredeyse eminim.

I'm almost certain that Tom will get into the university of his choice.

Tom'un kendi seçtiği üniversiteye gideceğinden neredeyse eminim.

Tom and Mary both studied French at the same university in Boston.

Tom ve Mary ikisi de Boston'da aynı üniversitede Fransızca eğitimi gördüler.

My mother was a university graduate.

Annem üniversite mezunuydu.

I didn't think that university would be so much fun.

Üniversitenin çok eğlenceli olacağını düşünmemiştim.

I study music at a university in Boston.

Boston'da bir üniversitede müzik eğitimi görüyorum.

I study at a university in Boston.

Boston'daki bir üniversitede okuyorum.

The university is located a few blocks from the edge of the ghetto.

Üniversite gettonun birkaç blok ötesindedir.

He studied at a foreign university.

O, yabancı bir üniversitede okudu.

Tom's dad is a university professor.

Tom'un babası üniversite hocası.

That university was founded by Mr. Smith.

O üniversite Bay Smith tarafından kuruldu.

Are you thinking of going to university?

Üniversiteye gitmeyi düşünüyor musun?

Most of them were university students.

Onların çoğu üniversite öğrencileriydi.

What's important isn't which university you've graduated from, but what you learned while you were there.

Önemli olan hangi üniversiteden mezun olduğun değil fakat oradayken ne öğrendiğindir.

My university has dormitories.

Benim üniversitemin yurtları var.

My university has a dormitory.

Benim üniversitemin bir yurdu vardır.

He is a university student.

O bir üniversite öğrencisi.

Tom graduated from a very elite university.

Tom, çok elit bir üniversiteden mezun oldu.

Tom and his sister are both students at this university.

Tom ve kız kardeşi, her ikisi bu üniversitede öğrenciler.