Translation meaning & definition of the word "unfair" into Turkish language

adjective

1. Not fair

• Marked by injustice or partiality or deception

• "Used unfair methods"

• "It was an unfair trial"

• "Took an unfair advantage"

synonym:
• unfair
,
• unjust

1. Adil değil

• Adaletsizlik veya kısmi veya aldatma ile işaretlenmiştir

• "Haksız yöntemler kullanmak"

• "Haksız bir yargılamaydı"

• "Haksız bir avantaj elde etti"

eşanlamlı:
• adaletsiz

Examples of using

That's so unfair.

Çok haksızca.

That's so unfair.

Çok adil değil.

That was unfair.

O haksızdı.

It's so unfair.

Çok adil değil.

They were unfair.

Onlar haksızdı.

We're being unfair.

Haksız oluyoruz.

You're being unfair.

Haksızlık ediyorsunuz.

You're unfair.

Sen haksızsın.

Tom is unfair.

Tom haksız.

This is so unfair.

Bu çok adil değil.

That would be unfair.

Haksızlık olurdu.

It's extremely unfair.

Bu son derece haksızlık.

You should've rejected such an unfair proposal.

Öyle haksız bir öneriyi reddetmeliydin.

It is unfair.

Bu adil değil.

Tom thought it was unfair.

Tom onun adil olmadığını düşündü.

The old selection process for judges was very unfair.

Hakimler için eski seçim süreci çok haksızdı.

He said the treaty was unfair.

O,"antlaşma adaletsizdi" dedi.

The students protested against the unfair exam.

Öğrenciler haksız sınavı protesto ettiler.

Life is unfair.

Hayat adil değil.

I would rather die than do such an unfair thing.

Öylesine haksız bir şey yapmaktansa ölmeyi tercih ederim.