Translation meaning & definition of the word "uneven" into Turkish language
Türk diline "çift" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Uneven
[Eşitsiz]/ənivən/
adjective
1. Not even or uniform as e.g. in shape or texture
- "An uneven color"
- "Uneven ground"
- "Uneven margins"
- "Wood with an uneven grain"
- synonym:
- uneven
1. Şekil veya dokuda örn
- "Düzensiz bir renk"
- "Tek bir zemin"
- "Hatta marjlar"
- "Düzgün olmayan tahıllı odun"
- eşanlamlı:
- eşitsiz
2. (of a contest or contestants) not fairly matched as opponents
- "Vaudeville...waged an uneven battle against the church"
- synonym:
- mismatched ,
- uneven
2. (bir yarışma veya yarışmacı) rakip olarak adil bir şekilde eşleşmedi
- "Vaudeville...kilise karşı eşit olmayan bir savaş yürüttü"
- eşanlamlı:
- uyumsuz ,
- eşitsiz
3. Not divisible by two
- synonym:
- odd ,
- uneven
3. İki ile bölünmez
- eşanlamlı:
- garip ,
- eşitsiz
4. Variable and recurring at irregular intervals
- "An uneven gait"
- "Uneven spacing"
- synonym:
- uneven
4. Değişken ve düzensiz aralıklarla tekrarlayan
- "Düzgün olmayan bir yürüyüş"
- "Eşit olmayan aralık"
- eşanlamlı:
- eşitsiz
5. Lacking consistency
- "The golfer hit the ball well but his putting was spotty"
- synonym:
- spotty ,
- uneven ,
- scratchy
5. Tutarlılık eksikliği
- "Golfçü topa iyi vurdu ama onun koyması lekeliydi"
- eşanlamlı:
- lekeli ,
- eşitsiz ,
- cızırtılı