Translation meaning & definition of the word "undone" into Turkish language
Türk diline "yok" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Undone
[Sökülmüş]/əndən/
adjective
1. Not done
- "The work could be done or undone and nobody cared"
- synonym:
- undone
1. Yapılmamış
- "İş yapılabilir ya da geri alınabilirdi ve kimsenin umurunda değildi"
- eşanlamlı:
- sökülmüş
2. Doomed to extinction
- synonym:
- done for(p) ,
- ruined ,
- sunk ,
- undone ,
- washed-up
2. Yok olmaya mahkum
- eşanlamlı:
- için yapılır(p) ,
- yıkılmış ,
- çökmüş ,
- sökülmüş ,
- temizlenmiş
3. Not fastened or tied or secured
- "Her blouse had come undone at the neck"
- "His shoelaces were undone"
- synonym:
- undone
3. Sabitlenmemiş, bağlanmamış veya sabitlenmemiş
- "Blouse boynundan geri dönmüştü"
- "Ayakkabı bağcıkları çözüldü"
- eşanlamlı:
- sökülmüş
4. Thrown into a state of disorganization or incoherence
- "Price programs became unstuck because little grain was available"
- synonym:
- unstuck ,
- undone
4. Bir düzensizlik veya tutarsızlık durumuna atılır
- "Fiyat programları sıkışmadı çünkü az tahıl mevcuttu"
- eşanlamlı:
- gevşetmek ,
- sökülmüş
Examples of using
My shoelaces came undone.
Benim ayakkabı bağlarım çözüldü.
His tie came undone.
Onun kravatı çözüldü.
Do what you have left undone, if anything.
Eğer varsa yapılmamış olarak bıraktıklarını yap.