Translation meaning & definition of the word "understanding" into Turkish language
Türk diline "anlama" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Understanding
[Anlayış]/əndərstændɪŋ/
noun
1. The cognitive condition of someone who understands
- "He has virtually no understanding of social cause and effect"
- synonym:
- understanding ,
- apprehension ,
- discernment ,
- savvy
1. Anlayan birinin bilişsel durumu
- "Sosyal neden ve sonuç hakkında neredeyse hiçbir fikri yok"
- eşanlamlı:
- anlayış ,
- korku ,
- bilmek
2. The statement (oral or written) of an exchange of promises
- "They had an agreement that they would not interfere in each other's business"
- "There was an understanding between management and the workers"
- synonym:
- agreement ,
- understanding
2. Söz alışverişinin ifadesi (sözlü veya yazılı)
- "Birbirlerinin işine karışmayacakları konusunda anlaşmışlardı"
- "Yönetim ve işçiler arasında bir anlayış vardı"
- eşanlamlı:
- anlaşma ,
- anlayış
3. An inclination to support or be loyal to or to agree with an opinion
- "His sympathies were always with the underdog"
- "I knew i could count on his understanding"
- synonym:
- sympathy ,
- understanding
3. Bir görüşü destekleme, sadık olma veya kabul etme eğilimi
- "Onun sempatileri her zaman underdog'a karşıydı"
- "Anlayışına güvenebileceğimi biliyordum"
- eşanlamlı:
- duygudaşlık ,
- anlayış
4. The capacity for rational thought or inference or discrimination
- "We are told that man is endowed with reason and capable of distinguishing good from evil"
- synonym:
- reason ,
- understanding ,
- intellect
4. Rasyonel düşünce veya çıkarım veya ayrımcılık kapasitesi
- "Bize insanın akıl sahibi olduğu ve iyiliği kötülükten ayırt edebildiği söylenir"
- eşanlamlı:
- sebep ,
- anlayış ,
- akıl
adjective
1. Characterized by understanding based on comprehension and discernment and empathy
- "An understanding friend"
- synonym:
- understanding
1. Anlama ve ayırt etme ve empatiye dayalı anlayışla karakterize edilir
- "Anlayışlı bir arkadaş"
- eşanlamlı:
- anlayış
Examples of using
Tom sometimes has trouble understanding other people's feelings.
Tom'un bazen diğer insanların duygularını anlama sorunu var.
Tom sometimes has trouble understanding other people's motives and desires.
Tom'un bazen diğer insanların güdülerini ve isteklerini anlama sorunu var.
Tom and Mary have an understanding.
Tom ve Mary'nin bir anlayışı var.