Translation meaning & definition of the word "ultraviolet" into Turkish language
Türk diline "ultraviyole" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Ultraviolet
[Ultraviyole]/əltrəvaɪəlɪt/
noun
1. Radiation lying in the ultraviolet range
- Wave lengths shorter than light but longer than x rays
- synonym:
- ultraviolet ,
- ultraviolet radiation ,
- ultraviolet light ,
- ultraviolet illumination ,
- UV
1. Ultraviyole aralığında yatan radyasyon
- Dalga boyları ışıktan daha kısa ama x ışınlarından daha uzundur
- eşanlamlı:
- ultraviyole ,
- ultraviyole radyasyon ,
- ultraviyole ışık ,
- ultraviyole aydınlatma ,
- UV
adjective
1. Having or employing wavelengths shorter than light but longer than x-rays
- Lying outside the visible spectrum at its violet end
- "Ultraviolet radiation"
- "An ultraviolet lamp"
- synonym:
- ultraviolet
1. Işıktan daha kısa ancak x-ışınlarından daha uzun dalga boylarına sahip olmak veya bunları kullanmak
- Menekşe ucunda görünür spektrumun dışında uzanmak
- "Ultraviyole radyasyon"
- "Ultraviyole lamba"
- eşanlamlı:
- ultraviyole
Examples of using
The sudden increase of ultraviolet rays made the researchers believe in the existence of ozone holes.
Ultraviyole ışınlarının ani artışı araştırmacıları ozon deliklerinin varlığına inandırdı.