Translation meaning & definition of the word "ukulele" into Turkish language

noun

1. A small guitar having four strings

synonym:
• uke
,
• ukulele

1. Dört telli küçük bir gitar

eşanlamlı:
• uke
,
• ukuleler

Examples of using

Tom sat under a tree, strumming his ukulele.

Tom gitar tıngırdatırken bir ağacın altında oturdu.

All Tom wanted was for Mary to play a couple of tunes on her ukulele.

Tom'un bütün istediği Mary'nin ukelede bir çift melodi çalmasıydı.

Tom doesn't want a ukulele made of plastic.

Tom plastikten yapılmış bir ukulele istemiyor.

Tom encouraged Mary to take ukulele lessons.

Tom Mary'yi ukelele dersleri alması için teşvik etti.

Tom can't even play one song on his ukulele without making mistakes.

Tom ukulelesi ile hata yapmadan bir şarkı bile çalamıyor.

Tom was sitting on the edge of the desk playing his ukulele.

Tom ukelelesini çalarak masanın kenarında oturuyordu.