Translation meaning & definition of the word "twisting" into Turkish language
Türk diline "büküm" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Twisting
[Kıvırma]/twɪstɪŋ/
noun
1. The act of distorting something so it seems to mean something it was not intended to mean
- synonym:
- distortion ,
- overrefinement ,
- straining ,
- torture ,
- twisting
1. Bir şeyi çarpıtmak eylemi, bu yüzden kastetmek istemediği bir şey anlamına geliyor gibi görünüyor
- eşanlamlı:
- bozulma ,
- aşırı rafine ,
- süzme ,
- işkence ,
- kıvırma
2. The act of rotating rapidly
- "He gave the crank a spin"
- "It broke off after much twisting"
- synonym:
- spin ,
- twirl ,
- twist ,
- twisting ,
- whirl
2. Hızla dönme hareketi
- "Kranka bir dönüş yaptı"
- "Çok büküldükten sonra koptu"
- eşanlamlı:
- spin ,
- kıvrım ,
- bükme ,
- kıvırma ,
- fırıldanmak
adjective
1. Marked by repeated turns and bends
- "A tortuous road up the mountain"
- "Winding roads are full of surprises"
- "Had to steer the car down a twisty track"
- synonym:
- tortuous ,
- twisting ,
- twisty ,
- winding ,
- voluminous
1. Tekrarlanan dönüşler ve virajlarla işaretlenir
- "Dağın yukarısında dolambaçlı bir yol"
- "Sarma yolları sürprizlerle doludur"
- "Arabayı bükülmüş bir yoldan yönlendirmek zorunda kaldım"
- eşanlamlı:
- eğri ,
- kıvırma ,
- bükülen ,
- bobin ,
- hacimli
Examples of using
You're twisting the truth.
Gerçeği çarpıtıyorsun.
You're twisting my words.
Sözlerimi çarpıtıyorsun.
I tripped on a stone, twisting my ankle.
Bir taşa takıldım, ayak bileğimi incittim.