Translation meaning & definition of the word "twinkle" into Turkish language
Türk diline "kırışıklık" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Twinkle
[Işıldamak]/twɪŋkəl/
noun
1. A rapid change in brightness
- A brief spark or flash
- synonym:
- twinkle ,
- scintillation ,
- sparkling
1. Parlaklıkta hızlı bir değişim
- Kısa bir kıvılcım veya flaş
- eşanlamlı:
- ışıldamak ,
- ışıldama ,
- parlak
2. Merriment expressed by a brightness or gleam or animation of countenance
- "He had a sparkle in his eye"
- "There's a perpetual twinkle in his eyes"
- synonym:
- sparkle ,
- twinkle ,
- spark ,
- light
2. Bir parlaklık veya parıltı ya da countenance animasyonu ile ifade edilen neşe
- "Gözünde bir parıltı vardı"
- "Gözlerinde sürekli bir parıltı var"
- eşanlamlı:
- ışıldamak ,
- kıvılcım ,
- ışık
verb
1. Gleam or glow intermittently
- "The lights were flashing"
- synonym:
- flash ,
- blink ,
- wink ,
- twinkle ,
- winkle
1. Aralıklı olarak parlama veya parlama
- "Işıklar yanıp sönüyordu"
- eşanlamlı:
- flaş ,
- kırpmak ,
- göz kırpmak ,
- ışıldamak
2. Emit or reflect light in a flickering manner
- "Does a constellation twinkle more brightly than a single star?"
- synonym:
- twinkle ,
- winkle ,
- scintillate
2. Işığı titrek bir şekilde yayar veya yansıtır
- "Bir takımyıldız tek bir yıldızdan daha parlak parlıyor mu?"
- eşanlamlı:
- ışıldamak