Translation meaning & definition of the word "turbulent" into Turkish language
Türk diline "çalkantılı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Turbulent
[Çalkantılı]/tərbjələnt/
adjective
1. Characterized by unrest or disorder or insubordination
- "Effects of the struggle will be violent and disruptive"
- "Riotous times"
- "These troubled areas"
- "The tumultuous years of his administration"
- "A turbulent and unruly childhood"
- synonym:
- disruptive ,
- riotous ,
- troubled ,
- tumultuous ,
- turbulent
1. Huzursuzluk veya düzensizlik veya itaatsizlik ile karakterizedir
- "Mücadelenin etkileri şiddetli ve yıkıcı olacaktır"
- "İri̇talyan zamanlari"
- "Bu sorunlu bölgeler"
- "Yönetiminin çalkantılı yılları"
- "Çalkantılı ve asi bir çocukluk"
- eşanlamlı:
- yıkıcı ,
- gürültülü ,
- sıkıntılı ,
- kargaşalı ,
- çalkantılı
2. (of a liquid) agitated vigorously
- In a state of turbulence
- "The river's roiling current"
- "Turbulent rapids"
- synonym:
- churning ,
- roiling ,
- roiled ,
- roily ,
- turbulent
2. (bir sıvının) şiddetle çalkalandı
- Çalkantılı bir durumda
- "Nehrin şen akıntısı"
- "Çalkantılı rapids"
- eşanlamlı:
- çalkalama ,
- haykıran ,
- ağlamaklı ,
- gülen ,
- çalkantılı