Translation meaning & definition of the word "trying" into Turkish language

adjective

1. Hard to endure

• "Fell upon trying times"

synonym:
• trying

1. Katlanmak zor

• "Deneme zamanlarını söyle"

eşanlamlı:
• uğraşan

2. Extremely irritating to the nerves

• "Nerve-racking noise"

• "The stressful days before a war"

• "A trying day at the office"

synonym:
• nerve-racking
,
• nerve-wracking
,
• stressful
,
• trying

2. Sinirleri aşırı derecede rahatsız edici

• "Sinir bozucu gürültü"

• "Savaştan önceki stresli günler"

• "Ofisteki deneme günü"

eşanlamlı:
• sinir bozucu
,
• stresli
,
• uğraşan

Examples of using

Tom had his ear pressed to the door, trying to hear what was going on in next room.

Tom kulağını kapıya bastırdı, bitişik odada neler olduğunu duymaya çalıştı.

Tom and Mary are trying to sell their house.

Tom ve Mary evlerini satmaya çalışıyorlar.

Mary is in the other room trying on her wedding dress.

Mary diğer odada gelinliğini deniyor.

Are you trying your best?

Elinden geleni yapıyor musun?

Even though I'd been trying to avoid Tom, I ran into him in front of the library.

Tom'dan kaçınmaya çalışmama rağmen, kütüphanenin önünde ona rastladım.

Tom has been trying to avoid Mary.

Tom Mary'den kaçmaya çalışıyor.

It's no use trying to escape.

Kaçmaya çalışmanın faydası yok.

I'm trying to be reasonable.

Mantıklı olmaya çalışıyorum.

Are you trying to be funny?

Komik mi olmaya çalışıyorsun?

I'm trying to do you a favour.

Size iyilik yapmaya çalışıyorum.

I'm trying to do you a favour.

Sana iyilik yapmaya çalışıyorum.

I'm trying to figure out something.

Bir şeyi anlamaya çalışıyorum.

I am trying.

Deniyorum.

I'm trying.

Deniyorum.

I'm trying to help.

Yardım etmeyi deniyorum.

I'm trying to help.

Yardım etmeye çalışıyorum.

I was trying to help.

Yardım etmeye çalışıyordum.

I'm trying to be fair.

Adil olmaya çalışıyorum.

I'm trying to keep up.

Ayak uydurmaya çalışıyorum.

I'm trying to find Tom.

Tom'u bulmaya çalışıyorum.