Translation meaning & definition of the word "truly" into Turkish language
Türk diline "gerçek" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Truly
[Gerçekten]/truli/
adverb
1. In accordance with truth or fact or reality
- "She was now truly american"
- "A genuinely open society"
- "They don't really listen to us"
- synonym:
- truly ,
- genuinely ,
- really
1. Gerçeğe veya gerçeğe veya gerçeğe uygun olarak
- "O şimdi gerçekten amerikalıydı"
- "Gerçekten açık bir toplum"
- "Gerçekten bizi dinlemiyorlar"
- eşanlamlı:
- gerçekten
2. By right
- "Baseball rightfully is the nation's pastime"
- synonym:
- rightfully ,
- truly
2. Sağdan
- "Beyzbol haklı olarak ülkenin eğlencesidir"
- eşanlamlı:
- haklı olarak ,
- gerçekten
3. With sincerity
- Without pretense
- "She praised him sincerely for his victory"
- "Was unfeignedly glad to see his old teacher"
- "We are truly sorry for the inconvenience"
- synonym:
- sincerely ,
- unfeignedly ,
- truly
3. Samimiyetle
- Iddia etmeden
- "Zaferi için onu içtenlikle övdü"
- "Eski öğretmenini gördüğüne sevindin"
- "Biz gerçekten rahatsızlık için üzgünüz"
- eşanlamlı:
- içtenlikle ,
- yapmacıksız bir şekilde ,
- gerçekten
4. In fact (used as intensifiers or sentence modifiers)
- "In truth, moral decay hastened the decline of the roman empire"
- "Really, you shouldn't have done it"
- "A truly awful book"
- synonym:
- in truth ,
- really ,
- truly
4. Aslında (yoğunlaştırıcı veya cümle değiştirici olarak kullanılır)
- "Gerçekte, ahlaki çürüme roma i̇mparatorluğu'nun düşüşünü hızlandırdı"
- "Gerçekten, bunu yapmamalıydın"
- "Gerçekten korkunç bir kitap"
- eşanlamlı:
- gerçekte ,
- gerçekten
Examples of using
It's truly amazing.
Bu gerçekten şaşırtıcı.
I'm truly touched.
Gerçekten çıldırdım.
I'm truly sorry.
Gerçekten üzgünüm.