Translation meaning & definition of the word "truck" into Turkish language

noun

1. An automotive vehicle suitable for hauling

synonym:
• truck
,
• motortruck

1. Çekme için uygun bir otomotiv aracı

eşanlamlı:
• kamyon
,
• motorsiklet

2. A handcart that has a frame with two low wheels and a ledge at the bottom and handles at the top

• Used to move crates or other heavy objects

synonym:
• hand truck
,
• truck

2. İki alçak tekerleği olan bir çerçeveye ve altta bir çıkıntıya sahip olan ve üstte işleyen bir el arabası

• Kasaları veya diğer ağır nesneleri hareket ettirmek için kullanılır

eşanlamlı:
• el arabası
,
• kamyon

verb

1. Convey (goods etc.) by truck

• "Truck fresh vegetables across the mountains"

synonym:
• truck

1. Kamyonla taşıma (mal vb.)

• "Dağların arasında taze sebze kamyonu"

eşanlamlı:
• kamyon

Examples of using

Tom didn't recognize the truck driver.

Tom kamyon sürücüsünü tanımadı.

You might be able to trade your truck for a tractor.

Bir traktör için kamyonunu satabilirsin.

Is Tom able to drive a truck?

Tom bir kamyon sürebilir mi?

I was hoping Tom would help me load the truck.

Tom'un kamyonu yüklememe yardımcı olacağını umuyordum.

Tom's truck just pulled up outside.

Tom'un kamyonu dışarıda durdu.

Tom rented a truck to move his furniture to his new house.

Tom mobilyasını yeni evine taşımak için bir kamyon kiraladı.

I nearly got hit by a truck today.

Bugün neredeyse bir kamyon tarafından çarpılıyordum.

Stop that truck.

Şu kamyonu durdurun.

What a big truck!

Ne büyük bir kamyon!

I'll be in the truck.

Kamyonda olacağım.

I'm a truck driver.

Ben bir kamyon şoförüyüm.

I am driving a truck.

Bir kamyon sürüyorum.

Who owns this truck?

Bu kamyonun sahibi kim?

He drives a tow truck.

O bir çekici sürücüsüdür.

He drives a pickup truck.

O bir pikap kullanıyor.

He drives a pickup truck.

O bir kamyonet kullanıyor.

He drives a pickup truck.

O bir pikap kamyon kullanıyor.

He drives a truck.

O bir kamyon kullanıyor.

I have a truck.

Bir kamyonum var.

A large truck came around the corner.

Köşeye büyük bir kamyon geldi.