Translation meaning & definition of the word "troubling" into Turkish language
Türk diline "sorun" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Troubling
[Sıkıntılı]/trəbəlɪŋ/
adjective
1. Causing distress or worry or anxiety
- "Distressing (or disturbing) news"
- "Lived in heroic if something distressful isolation"
- "A disturbing amount of crime"
- "A revelation that was most perturbing"
- "A new and troubling thought"
- "In a particularly worrisome predicament"
- "A worrying situation"
- "A worrying time"
- synonym:
- distressing ,
- distressful ,
- disturbing ,
- perturbing ,
- troubling ,
- worrisome ,
- worrying
1. Sıkıntıya, endişeye veya endişeye neden olmak
- "Rahatsız edici (veya rahatsız edici) haberler"
- "Rahatsız edici bir izolasyon varsa kahramanca yaşadı"
- "Rahatsız edici miktarda suç"
- "En rahatsız edici bir vahiy"
- "Yeni ve rahatsız edici bir düşünce"
- "Özellikle endişe verici bir çıkmazda"
- "Endişeli bir durum"
- "Endişeli bir zaman"
- eşanlamlı:
- üzücü ,
- rahatsız edici ,
- huzursuz ,
- endişe verici
Examples of using
I can't believe that's what's really troubling Tom.
Tom'u gerçekten tedirgin eden şeyin o olduğuna inanamıyorum.
That's troubling.
O rahatsız edici.