Translation meaning & definition of the word "trifle" into Turkish language
Türk diline "trifle" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Trifle
[üşengeçlik etmek]/traɪfəl/
noun
1. A cold pudding made of layers of sponge cake spread with fruit or jelly
- May be decorated with nuts, cream, or chocolate
- synonym:
- trifle
1. Meyve veya jöle ile yayılmış sünger kek katmanlarından yapılmış soğuk bir puding
- Fındık, krema veya çikolata ile dekore edilebilir
- eşanlamlı:
- üşengeçlik etmek
2. A detail that is considered insignificant
- synonym:
- technicality ,
- trifle ,
- triviality
2. Önemsiz sayılan bir detay
- eşanlamlı:
- teknik özellik ,
- üşengeçlik etmek ,
- önemsizlik
3. Something of small importance
- synonym:
- triviality ,
- trivia ,
- trifle ,
- small beer
3. Küçük bir önem
- eşanlamlı:
- önemsizlik ,
- diğer bilgiler ,
- üşengeçlik etmek ,
- küçük bira
verb
1. Waste time
- Spend one's time idly or inefficiently
- synonym:
- piddle ,
- wanton ,
- wanton away ,
- piddle away ,
- trifle
1. Vakit kaybı
- Kişinin zamanını boş veya verimsiz geçirin
- eşanlamlı:
- oyalanmak ,
- oyunbaz ,
- kendini kaybetmek ,
- üşengeçlik etmek
2. Act frivolously
- synonym:
- frivol ,
- trifle
2. Anlamsızca davranmak
- eşanlamlı:
- oyalanmak ,
- üşengeçlik etmek
3. Consider not very seriously
- "He is trifling with her"
- "She plays with the thought of moving to tasmania"
- synonym:
- dally ,
- trifle ,
- play
3. Çok ciddi düşünmeyin
- "Onunla üçkağıt yapıyor"
- "Tazmanya'ya taşınma düşüncesiyle oynuyor"
- eşanlamlı:
- oyalanmak ,
- üşengeçlik etmek ,
- oynamak
Examples of using
I am a trifle sad.
Ben biraz üzgünüm.