Translation meaning & definition of the word "tried" into Turkish language

adjective

1. Tested and proved useful or correct

• "A tested method"

synonym:
• tested
,
• tried
,
• well-tried

1. Test edilmiş ve faydalı veya doğru olduğu kanıtlanmıştır

• "Test edilmiş bir yöntem"

eşanlamlı:
• test edilmiş
,
• denenmiş
,
• iyi denenmiş

2. Tested and proved to be reliable

synonym:
• tested
,
• time-tested
,
• tried
,
• tried and true

2. Test edilmiş ve güvenilir olduğu kanıtlanmıştır

eşanlamlı:
• test edilmiş
,
• zaman testli
,
• denenmiş
,
• denenmiş ve doğru

Examples of using

Tom patiently tried to explain the situation to Mary.

Tom durumu sabırla Mary'ye açıklamaya çalıştı.

Tom asked me why I never tried to get a driver's license.

Tom bana neden bir ehliyet almaya çabalamadığımı sordu.

Tom and his wife tried to work out their problems.

Tom ve karısı sorunlarını çözmeye çalıştılar.

Tom tried to look dignified.

Tom ağırbaşlı görünmeye çalıştı.

Tom tried not to look frightened.

Tom korkmuş görünmemeye çalıştı.

Tom tried not to look scared.

Tom korkmuş görünmemeye çalıştı.

Tom tried not to look worried.

Tom endişeli görünmemeye çalıştı.

Tom tried to talk to us in French.

Tom bizimle Fransızca konuşmaya çalıştı.

Tom ran to the door and tried to get out.

Tom kapıya koştu ve dışarı çıkmaya çalıştı.

Tom tried to swim across the river.

Tom nehri yüzerek geçmeye çalıştı.

Tom tried to sneak out of the house, but his parents caught him.

Tom gizlice evden çıkmaya çalıştı fakat ebeveynleri onu yakaladı.

Tom tried to sneak into the movie theater without paying.

Tom para ödemeden sinemaya gizlice girmeye çalıştı.

Tom tried to restart the car, but it wouldn't start.

Tom arabayı yeniden çalıştırmaya çalıştı ama o çalışmadı.

Tom tried to restart the car, but couldn't.

Tom arabayı yeniden çalıştırmaya çalıştı ama yapamadı.

Tom tried to regain his balance.

Tom dengesini yeniden kazanmaya çalıştı.

Tom tried to predict the future.

Tom geleceği tahmin etmeye çalıştı.

Tom tried to open the door, but it was locked.

Tom kapıyı açmaya çalıştı ama o kilitliydi.

Tom tried to kiss Mary, but she leaned back.

Tom Mary'yi öpmeye çalıştı fakat o geriye kaykıldı.

Tom tried to impress his friends.

Tom arkadaşlarını etkilemeye çalıştı.

Tom tried to help me make friends.

Tom arkadaş edinmem için yardım etmeye çalıştı.