Translation meaning & definition of the word "traveled" into Turkish language

adjective

1. Traveled over or through

• Sometimes used as a combining term

synonym:
• traveled

1. Ya seyahat etmiş ya da

• Bazen birleştirici bir terim olarak kullanılır

eşanlamlı:
• seyahat etmek

2. Familiar with many parts of the world

• "A traveled, educated man"

• "Well-traveled people"

synonym:
• traveled
,
• travelled

2. Dünyanın birçok yerini bilir

• "Yolda, eğitimli bir adam"

• "Iyi yolculuk yapmış insanlar"

eşanlamlı:
• seyahat etmek
,
• çok gezmiş

Examples of using

Tom and I got to know each other quite well when we traveled together.

Tom ve ben birlikte seyahat ettiğimizde birbirimizi oldukça iyi tanıdık.

I traveled to Boston.

Boston'a gittim.

They traveled by car.

Arabayla seyahat ettiler.

She traveled by bus.

O, otobüsle seyahat etti.

He traveled by boat.

O, tekne ile seyahat etti.

I traveled on foot.

Yaya olarak dolaştı.

We traveled together.

Birlikte seyahat ettik.

I traveled around Europe.

Ben Avrupa'yı gezdim.

Tom has traveled around the world.

Tom dünyayı dolaştı

Tom and Mary traveled around Japan.

Tom ve Mary Japonya etrafında seyahat etti.

She traveled around the world.

O, dünyanın dört bir yanını gezdi.

Burr traveled west in the spring of 1805.

Burr 1805'in ilkbaharında batıya gitti.

He traveled in a special train.

O, özel bir trenle seyahat etti.

He traveled west by train.

O trenle batıya seyahat etti.

She traveled around Japan.

O, Japonya'da dolaştı.

Roger traveled from town to town in the west.

Roger batıda şehirden şehire seyahat etti.

Because his family traveled from place to place, Cesar Chavez attended more than thirty schools as a child.

Ailesi bir yerden bir yere seyahat ettiği için, Cezar Chavez bir çocukken otuzdan daha fazla okula gitti.

Have you ever traveled by plane?

Hiç uçakla seyahat ettiniz mi?

She traveled all over the world.

O, tüm dünyayı gezdi.

She traveled around the world last year.

O, geçen yıl dünyayı gezdi.