Translation meaning & definition of the word "toss" into Turkish language
Türk diline "toss" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Toss
[Atmak]/tɔs/
noun
1. The act of flipping a coin
- synonym:
- flip ,
- toss
1. Bir madeni parayı çevirme eylemi
- eşanlamlı:
- çevirmek ,
- atmak
2. (sports) the act of throwing the ball to another member of your team
- "The pass was fumbled"
- synonym:
- pass ,
- toss ,
- flip
2. (spor) topu ekibinizin başka bir üyesine atma eylemi
- "Geçiş ufalandı"
- eşanlamlı:
- geçmek ,
- atmak ,
- çevirmek
3. An abrupt movement
- "A toss of his head"
- synonym:
- toss
3. Ani bir hareket
- "Kafasının bir atışı"
- eşanlamlı:
- atmak
verb
1. Throw or toss with a light motion
- "Flip me the beachball"
- "Toss me newspaper"
- synonym:
- flip ,
- toss ,
- sky ,
- pitch
1. Hafif bir hareketle atın veya atın
- "Bana plaj topunu çevir"
- "Bana gazete at"
- eşanlamlı:
- çevirmek ,
- atmak ,
- gökyüzü ,
- basamak
2. Lightly throw to see which side comes up
- "I don't know what to do--i may as well flip a coin!"
- synonym:
- flip ,
- toss
2. Hangi tarafın geldiğini görmek için hafifçe atın
- "Ne yapacağımı bilmiyorum - bir bozuk parayı çevirebilirim!"
- eşanlamlı:
- çevirmek ,
- atmak
3. Throw carelessly
- "Chuck the ball"
- synonym:
- chuck ,
- toss
3. Dikkatsizce atmak
- "Topu sikeyim" deyin"
- eşanlamlı:
- gurklama ,
- atmak
4. Move or stir about violently
- "The feverish patient thrashed around in his bed"
- synonym:
- convulse ,
- thresh ,
- thresh about ,
- thrash ,
- thrash about ,
- slash ,
- toss ,
- jactitate
4. Şiddetli bir şekilde hareket ettirin veya karıştırın
- "Ateşli hasta yatağında koşuşturdu"
- eşanlamlı:
- kıvrandırmak ,
- eşik ,
- hakkında eşik ,
- kıvranmak ,
- çalkalamak ,
- kesik ,
- atmak ,
- şakirt etmek
5. Throw or cast away
- "Put away your worries"
- synonym:
- discard ,
- fling ,
- toss ,
- toss out ,
- toss away ,
- chuck out ,
- cast aside ,
- dispose ,
- throw out ,
- cast out ,
- throw away ,
- cast away ,
- put away
5. Atın veya atın
- "Denemelerinizi kesin"
- eşanlamlı:
- terketmek ,
- fırlamak ,
- atmak ,
- dışarı atmak ,
- kenara atmak ,
- elden çıkarmak ,
- kaldırmak
6. Agitate
- "Toss the salad"
- synonym:
- toss
6. Kışkırtmak
- "Salatayı at" deyin"
- eşanlamlı:
- atmak
Examples of using
Let's toss a coin.
Yazı tura atalım.
I usually toss my loose change into my desk drawer.
Bozuk paramı genellikle masamın çekmecesine atarım.
Let's decide with a coin toss.
Haydi yazı tura ile karar verelim.