Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "tonic" into Turkish language

Türk diline "tonik" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Tonic

[Tonik]
/tɑnɪk/

noun

1. Lime- or lemon-flavored carbonated water containing quinine

    synonym:
  • tonic
  • ,
  • tonic water
  • ,
  • quinine water

1. Kinin içeren kireç veya limon aromalı karbonatlı su

    eşanlamlı:
  • toni̇k
  • ,
  • tonik
  • ,
  • kinin suyu

2. A sweet drink containing carbonated water and flavoring

  • "In new england they call sodas tonics"
    synonym:
  • pop
  • ,
  • soda
  • ,
  • soda pop
  • ,
  • soda water
  • ,
  • tonic

2. Karbonatlı su ve aroma içeren tatlı bir içecek

  • "New england'da soda tonikleri diyorlar"
    eşanlamlı:
  • pop
  • ,
  • soda
  • ,
  • gazlı içecek
  • ,
  • toni̇k

3. (music) the first note of a diatonic scale

    synonym:
  • tonic
  • ,
  • keynote

3. (müzik) diyatonik ölçeğin ilk notu

    eşanlamlı:
  • toni̇k
  • ,
  • ilke

4. A medicine that strengthens and invigorates

    synonym:
  • tonic
  • ,
  • restorative

4. Güçlendiren ve canlandıran bir ilaç

    eşanlamlı:
  • toni̇k
  • ,
  • canlandırıcı

adjective

1. Of or relating to or producing normal tone or tonus in muscles or tissue

  • "A tonic reflex"
  • "Tonic muscle contraction"
    synonym:
  • tonic

1. Kaslarda veya dokuda normal ton veya tonus ile ilgili veya bunlarla ilgili olarak

  • "Tonik refleks" demek"
  • "Tonik kas kasılması"
    eşanlamlı:
  • toni̇k

2. Employing variations in pitch to distinguish meanings of otherwise similar words

  • "Chinese is a tonal language"
    synonym:
  • tonic
  • ,
  • tonal

2. Başka türlü benzer kelimelerin anlamlarını ayırt etmek için perdede varyasyonlar kullanmak

  • "Çince tonlu bir dildir"
    eşanlamlı:
  • toni̇k
  • ,
  • ton

3. Used of syllables

  • "A tonic syllables carries the main stress in a word"
    synonym:
  • tonic
  • ,
  • accented

3. Hecelerin kullanıldığı

  • "Bir tonik hece, bir kelimedeki ana stresi taşır"
    eşanlamlı:
  • toni̇k
  • ,
  • aksanlı

4. Relating to or being the keynote of a major or minor scale

  • "Tonic harmony"
    synonym:
  • tonic

4. Büyük veya küçük bir ölçeğin açılış konuşması olmak veya bunlarla ilgili olmak

  • "Tonik uyum"
    eşanlamlı:
  • toni̇k

5. Imparting vitality and energy

  • "The bracing mountain air"
    synonym:
  • bracing
  • ,
  • brisk
  • ,
  • fresh
  • ,
  • refreshing
  • ,
  • refreshful
  • ,
  • tonic

5. Canlılık ve enerji vermek

  • "Destekleyici dağ havası"
    eşanlamlı:
  • zindeleştiren
  • ,
  • sert
  • ,
  • taze
  • ,
  • ferahlatıcı
  • ,
  • ferah
  • ,
  • toni̇k

Examples of using

Tom had what looked like a gin and tonic in his hand.
Tom'un elinde cin ve toniğe benzeyen bir şey vardı.
Tom stood in the corner of the room with a gin and tonic in his hand.
Tom elinde bir cin ve tonikle odanın köşesinde durdu.
I'd like a vodka and tonic.
Bir votka ve tonik istiyorum.