Translation meaning & definition of the word "tolerance" into Turkish language
Türk diline "hoşgörü" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Tolerance
[Tolerans]/tɑlərəns/
noun
1. The power or capacity of an organism to tolerate unfavorable environmental conditions
- synonym:
- tolerance
1. Bir organizmanın olumsuz çevresel koşulları tolere etme gücü veya kapasitesi
- eşanlamlı:
- tolerans
2. A disposition to allow freedom of choice and behavior
- synonym:
- permissiveness ,
- tolerance
2. Seçim ve davranış özgürlüğüne izin verme eğilimi
- eşanlamlı:
- serbestlik ,
- tolerans
3. The act of tolerating something
- synonym:
- tolerance
3. Bir şeye tolerans gösterme eylemi
- eşanlamlı:
- tolerans
4. Willingness to recognize and respect the beliefs or practices of others
- synonym:
- tolerance
4. Başkalarının inançlarını veya uygulamalarını tanıma ve saygı duyma isteği
- eşanlamlı:
- tolerans
5. A permissible difference
- Allowing some freedom to move within limits
- synonym:
- allowance ,
- leeway ,
- margin ,
- tolerance
5. İzin verilen bir fark
- Bazı özgürlüklerin sınırlar içinde hareket etmesine izin vermek
- eşanlamlı:
- tahsisat ,
- kuyruk ,
- pay ,
- tolerans
Examples of using
Tom has a low tolerance for pain.
Tom'un ağrı için düşük toleransı var.
Unlimited tolerance must lead to the disappearance of tolerance. If we extend unlimited tolerance even to those who are intolerant, if we are not prepared to defend a tolerant society against the onslaught of the intolerant, then the tolerant will be destroyed, and tolerance with them.
Sınırsız hoşgörü hoşgörünün ortadan kalkmasına yol açar. Hoşgörüsüz olanlara bile sınırsız hoşgörüyü uzatırsak, hoşgörülü bir toplumu hoşgörüsüzlerin saldırısına karşı korumaya hazır değilsek, o halde hoş görülü tahrip olacak ve onunla birlikte hoşgörü de.
Education shall be directed to the full development of the human personality and to the strengthening of respect for human rights and fundamental freedoms. It shall promote understanding, tolerance and friendship among all nations, racial or religious groups, and shall further the activities of the United Nations for the maintenance of peace.
Öğretim insan şahsiyetinin tam gelişmesini ve insan haklarıyla ana hürriyetlerine saygının kuvvetlenmesini hedef almalıdır. Öğretim bütün milletler, ırk ve din grupları arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu teşvik etmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın idamesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.