Translation of "toilet" into Turkish

Tuvalet

IPA : /tɔɪlət/

synonyms:

• can,
• privy,
• lavatory,
• pot,
• bathroom,
• stool,
• sewer,
• commode,
• throne,
• gutter

You're out of toilet paper.

Tuvalet kağıdın bitmiş.

The entrance to the toilet is very dirty.

Tuvaletin girişi çok kirli.

Tom heard the toilet being flushed.

Tom tuvaletin sifonunun çekildiğini duydu.

Keep the toilet clean.

Tuvaleti temiz tut.

Can you fix a toilet?

Tuvalet tamir edebilir misin?

Tom realized there was no toilet paper.

Tom tuvalet kağıdı olmadığını fark etti.

I must go to the toilet.

Tuvalete gitmeliyim.

Mum! Can you pass me the toilet paper?

Anne! Tuvalet kağıdını uzatır mısın?

He's already been in the toilet for quite a while.

Zaten epeydir tuvaletteydi.

My wife has the strange habit of pilfering wads of toilet paper from public restrooms.

Karımın umumi tuvaletlerden tomar tomar tuvalet kağıdı çalmak gibi garip bir alışkanlığı var.

It irritates Mary when Tom leaves the toilet seat up.

Tom klozet kapağını yukarıda bıraktığında Mary'yi rahatsız ediyor.

Mary doesn't like it when Tom leaves the toilet seat up.

Tom klozet kapağını yukarıda bıraktığında Mary bundan hoşlanmıyor.

Tom asked Mary to scrub the toilet.

Tom Mary'den tuvaleti fırçalamasını istedi.

Tom cleaned the toilet.

Tom tuvaleti temizledi.

Tom reminded Mary not to forgot to flush the toilet.

Tom Mary'ye sifonu çekmeyi unutmaması gerektiğini hatırlattı.

Tom asked Mary to pick up some toothpaste and some toilet paper at the supermarket.

Tom Mary'den süpermarkette biraz diş macunu ve biraz tuvalet kağıdı almasını istedi.

Tom flushed the toilet.

Tom sifonu çekti.

May I go to the toilet?

Tuvalete gidebilir miyim?

May I go to the toilet?

Tuvalete gidebilir miyim?

Excuse me, is there a toilet nearby?

Affedersiniz, yakınlarda tuvalet var mı?