Translation meaning & definition of the word "together" into Turkish language
Türk diline "birlikte" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Together
[Birlikte]/təgɛðər/
adjective
1. Mentally and emotionally stable
- "She's really together"
- synonym:
- together
1. Zihinsel ve duygusal olarak stabil
- "Gerçekten birlikte"
- eşanlamlı:
- birlikte
adverb
1. In contact with each other or in proximity
- "The leaves stuck together"
- synonym:
- together
1. Birbirleriyle temas halinde veya yakın
- "Yapraklar birbirine yapıştı"
- eşanlamlı:
- birlikte
2. Assembled in one place
- "We were gathered together"
- synonym:
- together
2. Tek bir yerde toplandı
- "Bir araya toplandık"
- eşanlamlı:
- birlikte
3. In each other's company
- "We went to the movies together"
- "The family that prays together stays together"
- synonym:
- together
3. Birbirlerinin şirketinde
- "Biz birlikte sinemaya gittik"
- "Birlikte dua eden aile bir arada kalır"
- eşanlamlı:
- birlikte
4. At the same time
- "We graduated together"
- synonym:
- together
4. Aynı anda
- "Birlikte mezun olduk"
- eşanlamlı:
- birlikte
5. With cooperation and interchange
- "We worked together on the project"
- synonym:
- together ,
- unitedly
5. Işbirliği ve değişim ile
- "Projede birlikte çalıştık"
- eşanlamlı:
- birlikte ,
- birleşik olarak
6. With a common plan
- "Act in concert"
- synonym:
- in concert ,
- together
6. Ortak bir planla
- "Konserde hareket et"
- eşanlamlı:
- uyumlu bir şekilde ,
- birlikte
Examples of using
Tom and Mary went to the jewelry store together.
Tom ve Mary birlikte kuyumcu dükkanına gittiler.
Tom and Mary went shopping together.
Tom ve Mary birlikte alışverişe gittiler.
Tom and Mary should be very happy together.
Tom ve Mary birlikte çok mutlu olmalılar.