I suppose I could change a tire if I had to.
Sanırım mecbur kalsaydım lastiğimi değiştirebilirdim.
I offered to fix Tom's flat tire.
Tom'un patlak lastiğini tamir etmeyi teklif ettim.
I've got a flat tire.
lastiğim patladı.
A nail punctured the tire.
Lastiği bir çivi deldi.
Tom opened the trunk to get the spare tire.
Tom yedek lastiği almak için bagajı açtı.
Tom was beaten to death with a tire iron.
Tom lastik demiriyle dövülerek öldürüldü.
Tom pumped up the tire.
Tom lastiği pompaladı.
The tire factory employs 250 people.
Lastik fabrikasında 250 kişi çalışıyor.
My father had me change a tire on his car.
Babam bana arabasının lastiğini değiştirtti.
She got a flat tire on her way home.
Eve giderken lastiği patladı.
I found the track of the tire.
Lastiğin izini buldum.
This tire doesn't have enough air in it.
Bu lastiğin içinde yeterince hava yok.
This tire needs some air.
Bu lastiğin biraz havaya ihtiyacı var.
I got a flat tire.
Lastiğim patladı.
I got a flat tire.
Lastiğim patladı.
The tire leaks air.
Lastik hava kaçırıyor.
I must put some air in the tire.
Lastiğe biraz hava koymalıyım.
I pumped up the tire.
Lastiği pompaladım.
Could you check the tire pressure?
Lastik basıncını kontrol eder misiniz?
We found a nail stuck in the tire.
Lastiğe çakılmış bir çivi bulduk.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.