Translation meaning & definition of the word "tinge" into Turkish language
Türk diline "tinge" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Tinge
[Renklendirmek]/tɪnʤ/
noun
1. A slight but appreciable amount
- "This dish could use a touch of garlic"
- synonym:
- touch ,
- hint ,
- tinge ,
- mite ,
- pinch ,
- jot ,
- speck ,
- soupcon
1. Hafif ama kayda değer bir miktar
- "Bu yemek bir dokunuş sarımsak kullanabilir"
- eşanlamlı:
- dokunmak ,
- ipucu ,
- renklendirmek ,
- mayt ,
- çimdiklemek ,
- zerre ,
- nokta ,
- çorba
2. A pale or subdued color
- synonym:
- undertone ,
- tinge
2. Soluk veya bastırılmış bir renk
- eşanlamlı:
- fısıltı ,
- renklendirmek
verb
1. Affect as in thought or feeling
- "My personal feelings color my judgment in this case"
- "The sadness tinged his life"
- synonym:
- tinge ,
- color ,
- colour ,
- distort
1. Düşünce veya duygudaki gibi etkiler
- "Kişisel hislerim bu davadaki kararımı renklendiriyor"
- "Hüzün hayatını sarstı"
- eşanlamlı:
- renklendirmek ,
- renk ,
- bozmak
2. Color lightly
- "Her greying hair was tinged blond"
- "The leaves were tinged red in november"
- synonym:
- tint ,
- tinct ,
- tinge ,
- touch
2. Renk hafifçe
- "Greying saçı sarı renkteydi"
- "Yapraklar kasım ayında kırmızı renkteydi"
- eşanlamlı:
- renk ,
- tente ,
- renklendirmek ,
- dokunmak