Translation meaning & definition of the word "timely" into Turkish language
Türk diline "zamanında" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Timely
[Vakitli]/taɪmli/
adjective
1. Before a time limit expires
- "The timely filing of his income tax return"
- synonym:
- timely
1. Bir zaman sınırı sona ermeden önce
- "Gelir vergisi beyannamesinin zamanında doldurulması"
- eşanlamlı:
- vakitli
2. Done or happening at the appropriate or proper time
- "A timely warning"
- "With timely treatment the patient has a good chance of recovery"
- "A seasonable time for discussion"
- "The book's publication was well timed"
- synonym:
- timely ,
- seasonable ,
- well-timed(a) ,
- well timed(p)
2. Uygun veya uygun zamanda yapılır veya yapılır
- "Zamanında uyarı" dır"
- "Zamanında tedavi ile hastanın iyileşme şansı iyidir"
- "Tartışma için mevsimsel bir zaman"
- "Kitabın yayını iyi zamanlanmıştı"
- eşanlamlı:
- vakitli ,
- mevsime uygun ,
- i̇yi zamanlanmış(a) ,
- zamanlaması iyi(p)
adverb
1. At an opportune time
- "Your letter arrived apropos"
- synonym:
- seasonably ,
- timely ,
- well-timed ,
- apropos
1. Uygun bir zamanda
- "Mektubun elçilerinle geldi"
- eşanlamlı:
- mevsiminde ,
- vakitli ,
- iyi zamanlanmış ,
- uygun
Examples of using
If it had not been for his timely hit, our team would have lost the game.
Zamanında vuruş olmasaydı, bizim takım oyunu kaybetmiş olurdu.
I am sure your promotion was timely and well deserved.
Terfinin zamanında ve haklı olduğundan eminim.