Translation meaning & definition of the word "till" into Turkish language

noun

1. Unstratified soil deposited by a glacier

• Consists of sand and clay and gravel and boulders mixed together

synonym:
• till
,
• boulder clay

1. Bir buzul tarafından biriken tabakalanmamış toprak

• Kum ve kil ile çakıl ve birbirine karıştırılmış kayalardan oluşur

eşanlamlı:
• kadar
,
• kaya kili

2. A treasury for government funds

synonym:
• public treasury
,
• trough
,
• till

2. Devlet fonları için hazine

eşanlamlı:
• kamu hazinesi
,
• oluk
,
• kadar

3. A strongbox for holding cash

synonym:
• cashbox
,
• money box
,
• till

3. Nakit tutmak için bir kasa

eşanlamlı:
• kasa
,
• para kutusu
,
• kadar

verb

1. Work land as by ploughing, harrowing, and manuring, in order to make it ready for cultivation

• "Till the soil"

synonym:
• till

1. Ekime hazır hale getirmek için toprağı sürerek, tırmıklayarak ve gübreleyerek çalışın

• "Toprağa kadar"

eşanlamlı:
• kadar

Examples of using

Tom isn't due here till 2:30.

Tom 2.30'a kadar burada uygun değil.

How much longer will it be till we get there?

Oraya varmamız daha ne kadar alacak?

How much longer will it be till we get there?

Oraya varıncaya kadar daha ne kadar sürecek?

Wait till they open fire.

Onlar ateş edene kadar bekle.

Wait till they open fire.

Onlar ateş edene kadar bekleyin.

Wait till I finish eating.

Yemek yemeği bitirene kadar bekleyin.

Wait till I finish eating.

Yemek yemeği bitirene kadar bekle.

Follow this road till you come to the river.

Nehre gelene kadar bu yolu takip et.

I'm going to wait till 2:30.

2.30'a kadar bekleyeceğim.

I don't plan to see Tom till tomorrow.

Yarına kadar Tom'u görmeyi planlamıyorum.

I didn't start drinking till I was 22.

22 yaşıma kadar içki içmeye başlamadım.

I can't wait till summer.

Yaza kadar bekleyemiyorum.

I can't wait till summer.

Yaza kadar bekleyemem.

Ask Tom to wait till I come.

Tom'dan ben gelene kadar beklemesini iste.

He stays up till late at night.

Gece geç saatlere kadar kalır.

Tom couldn't get to sleep till after three last night.

Tom dün gece üçten sonrasına kadar uyuyamadı.

It ain't over till the fat lady sings.

Henüz her şey bitmiş sayılmaz.

It ain't over till the fat lady sings.

Son sözümü söylemedim.

It ain't over till it's over.

O bitene kadar o bitmez.

Please wait till 2:30. Tom will back then.

Lütfen 2.30'a kadar bekle. Tom o zaman geri dönecek.