I run a tight ship.
Sıkı bir gemi işletiyorum.
Just sit tight.
Sadece sıkı otur.
It's too tight.
Çok sıkı olmuş.
Hold on tight.
Sıkı tutun.
We're pretty tight.
Oldukça sıkıyız.
Hold Tom tight.
Tom'u sıkı tut.
Tom held Mary tight.
Tom Mary'yi sıkı tuttu.
I understand that Tom is on a tight schedule, but I'd really appreciate it if I could get an appointment with him.
Tom'un sıkı bir programda olduğunu anlıyorum, ama onunla bir randevu alabilirsem gerçekten çok memnun olurum.
This lid is too tight for me to open.
Bu kapak benim açamayacağım kadar sıkı.
These shoes are too tight to wear.
Bu ayakkabılar giymek için çok dar.
We are traveling on a tight budget.
Sıkı bir bütçeyle seyahat ediyoruz.
Don't let go. Hold on tight.
Bırakma. Sıkı tutun.
Shut the door tight.
Kapıyı sıkıca kapat.
Sleep tight, Sean.
Sıkı uyu, Sean.
This skirt is a little too tight.
Bu etek biraz fazla dar.
These shoes are too tight.
Bu ayakkabılar çok dar.
This hat is too tight for me.
Bu şapka benim için çok dar.
Pull the rope tight.
İpi sıkıca çek.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.