Translation meaning & definition of the word "throat" into Turkish language

noun

1. The passage to the stomach and lungs

• In the front part of the neck below the chin and above the collarbone

synonym:
• throat
,
• pharynx

1. Mide ve akciğerlere geçiş

• Boynun ön kısmında çenenin altında ve köprücük kemiğinin üstünde

eşanlamlı:
• boğaz
,
• farinks

2. An opening in the vamp of a shoe at the instep

synonym:
• throat

2. Ayaküstü bir ayakkabının vampirinde bir açıklık

eşanlamlı:
• boğaz

3. A passage resembling a throat in shape or function

• "The throat of the vase"

• "The throat of a chimney"

synonym:
• throat

3. Şekil veya işlev olarak boğazı andıran bir geçit

• "Vazonun boğazı"

• "Bacanın boğazı"

eşanlamlı:
• boğaz

4. The part of an animal's body that corresponds to a person's throat

synonym:
• throat

4. Bir hayvanın vücudunun bir kişinin boğazına karşılık gelen kısmı

eşanlamlı:
• boğaz

Examples of using

Tom had a sore throat.

Tom'un boğazı ağrıyordu.

Tom grabbed Mary by the throat and started choking her.

Tom Mary'yi boğazından yakaladı ve onu boğmaya başladı.

Tom grabbed Mary by the throat and choked her.

Tom Mary'yi boğazından yakaladı ve onu boğdu.

Does your throat hurt?

Boğazın acıyor mu?

I've had a runny nose for two days and I've been feeling an uncomfortable sensation in my throat.

İki gündür burnum akıyor ve boğazımda bir rahatsızlık hissediyorum.

Tom is clearing his throat.

Tom boğazını temizliyor.

Tom held a knife to Mary's throat.

Tom Mary'nin boğazına bir bıçak dayadı.

Tom has a sore throat.

Tom'un boğazı ağrıyor.

Tom cleared his throat.

Tom boğazını temizledi.

Tom slit his own throat.

Tom kendi boğazını kesti.

Tom slit Mary's throat.

Tom Mary'nin boğazını kesti.

The police think that Tom was stabbed before his throat was slit.

Polisler onun gırtlağı kesilmeden önce, Tom'un bıçaklandığını düşünmektedir.

My throat is dry.

Boğazım kuru.

I have a sore throat.

Boğazım ağrıyor.

She got a piece of bread stuck in her throat.

O, boğazına bir parça ekmek sıkıştırdı.

He cleared his throat.

Boğazını temizledi.

My throat hurts when I swallow.

Yutarken boğazım ağrıyor.

He cleared his throat, and said:"I love Tatoeba!".

Boğazını temizledi ve " Ben Tatoeba'yı seviyorum!" dedi.

Do you have a headache and a sore throat?

Başın ağrıyor mu ve boğazın acıyor mu?

I have a sore throat from a cold.

Soğuktan dolayı boğaz ağrım var.