Examples of using
Tom has gained thirteen pounds.
Tom on üç paunt kazandı.
We've received thirteen complaints so far this week.
Bu hafta şimdiye kadar on üç şikayet aldık.
Some people believe that thirteen is an unlucky number.
Bazı insanlar on üçün şanssız bir sayı olduğuna inanmaktadır.
Tom didn't find out he had been adopted until he was thirteen.
Tom on üç yaşına kadar evlat edinildiğini anlamadı.
Tom didn't find out he was adopted until he was thirteen.
Tom on üç yaşına kadar evlat edinildiğini anlamadı.
Tom was sentenced to thirteen years for manslaughter.
Tom adam öldürme için on üç yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Tom started shaving when he was thirteen.
Tom on üç yaşındayken tıraş olmaya başladı.
Tom stabbed Mary thirteen times.
Tom Mary'yi on üç defa bıçakladı.
Some people believe that the number thirteen brings bad luck.
Bazıları on üç sayısının kötü şans getirdiğine inanırlar.
I was thirteen when I wrote that.
Bunu yazdığımda on üç yaşımdaydım.
I started studying French when I was thirteen.
On üç yaşındayken Fransızca öğrenmeye başladım.
I think I was about thirteen when I first met Tom.
Sanırım Tom'la ilk karşılaştığımda yaklaşık on üç yaşındaydım.
I still have the hat I used to wear when I was thirteen.
On üç yaşındayken giydiğim şapkaya hâlâ sahibim.
I still have a scar on my left leg from a car accident I was in when I was thirteen years old.
On üç yaşındayken içinde bulunduğum bir araba kazasından dolayı hâlâ sol bacağımda bir izim var.
I spent three weeks in this hospital when I was thirteen years old.
On üç yaşındayken bu hastanede üç hafta geçirdim.
I ran away from home when I was thirteen.
On üç yaşımdayken evden kaçtım.
I met Tom when I was thirteen.
On üç yaşındayken Tom'la tanıştım.
I make thirteen dollars an hour.
Saatte on üç dolar kazanırım.
I left home when I was thirteen.
On üç yaşında evden ayrıldım.
I learned to dance when I was thirteen.
On üç yaşındayken dans etmeyi öğrendim.