Translation meaning & definition of the word "thinking" into Turkish language

noun

1. The process of using your mind to consider something carefully

• "Thinking always made him frown"

• "She paused for thought"

synonym:
• thinking
,
• thought
,
• thought process
,
• cerebration
,
• intellection
,
• mentation

1. Bir şeyi dikkatlice düşünmek için zihninizi kullanma süreci

• "Düşünmek onu hep kaşlarını çattı"

• "Düşünce için durdu"

eşanlamlı:
• düşünme
,
• düşünce
,
• düşünce süreci
,
• beyin faaliyeti
,
• anlama
,
• mentasyon

adjective

1. Endowed with the capacity to reason

synonym:
• intelligent
,
• reasoning(a)
,
• thinking(a)

1. Akıl yürütme kapasitesine sahiptir

eşanlamlı:
• akıllı
,
• muhakeme(a)
,
• thinking(a)

Examples of using

Tom didn't know what Mary was thinking.

Tom Mary'nin ne düşündüğünü bilmiyordu.

What were you just thinking?

Az önce ne düşünüyordun?

That's exactly what I was thinking.

Düşündüğüm tam olarak odur.

I was thinking about going to a movie. Do you want to go with me?

Bir sinemaya gitmeyi düşünüyordum. Benimle gitmek ister misin?

I certainly had no idea Tom was thinking about killing himself.

Tom'un kendini öldürmeyi düşündüğüne dair kesinlikle fikrim yoktu.

I certainly had no idea Tom was thinking about getting divorced.

Tom'un boşanmayı düşündüğüne dair kesinlikle fikrim yoktu.

Tom spent the remainder of the night thinking about Mary.

Tom gecenin geri kalanını Mary'yi düşünerek geçirdi.

Are you thinking what we're thinking?

Bizim düşündüğümüzü mü düşünüyorsunuz?

Are you thinking what we're thinking?

Bizim düşündüğümüzü mü düşünüyorsun?

What was Tom thinking?

Tom ne düşünüyordu?

I'm thinking about it.

Ben bunu düşünüyorum.

I was thinking about Tom.

Tom'u düşünüyordum.

I'm thinking the same thing.

Aynı şeyi düşünüyorum.

The boss is thinking about firing Tom.

Patron, Tom'u kovmayı düşünüyor.

Tom doesn't have any idea what Mary is thinking.

Tom'un Mary'nin ne düşündüğü hakkında hiçbir fikri yok.

I started thinking about Tom.

Tom hakkında düşünmeye başladım.

I've been thinking about it, too.

Ben de onun hakkında düşünüyorum.

I can't stop thinking about the stolen money.

Çalınan parayı düşünmemek elimde değil.

I lay in bed thinking about everything that had happened that day.

Yatakta o gün olan her şeyi düşünerek yatarım.

I know you'll be thinking about Tom.

Tom'u düşüneceğini biliyorum.