Translation meaning & definition of the word "text" into Turkish language

noun

1. The words of something written

• "There were more than a thousand words of text"

• "They handed out the printed text of the mayor's speech"

• "He wants to reconstruct the original text"

synonym:
• text
,
• textual matter

1. Yazılmış bir şeyin sözleri

• "Binden fazla metin kelimesi vardı"

• "Başkanın konuşmasının basılı metnini dağıttılar"

• "Orijinal metni yeniden oluşturmak istiyor"

eşanlamlı:
• metin

2. A passage from the bible that is used as the subject of a sermon

• "The preacher chose a text from psalms to introduce his sermon"

synonym:
• text

2. Bir vaaz konusu olarak kullanılan i̇ncil'den bir pasaj

• "Rahip vaazını tanıtmak için mezmurlar'dan bir metin seçti"

eşanlamlı:
• metin

3. A book prepared for use in schools or colleges

• "His economics textbook is in its tenth edition"

• "The professor wrote the text that he assigned students to buy"

synonym:
• textbook
,
• text
,
• text edition
,
• schoolbook
,
• school text

3. Okullarda veya kolejlerde kullanılmak üzere hazırlanmış bir kitap

• "Ekonomi ders kitabı onuncu baskısında"

• "Profesör, öğrencilere satın almaları için görevlendirdiği metni yazdı"

eşanlamlı:
• ders kitabı
,
• metin
,
• tek baskı
,
• okul metni

4. The main body of a written work (as distinct from illustrations or footnotes etc.)

• "Pictures made the text easier to understand"

synonym:
• text

4. Yazılı bir eserin ana gövdesi (illüstrasyonlardan veya dipnotlardan farklı olarak)

• "Resimler metnin anlaşılmasını kolaylaştırdı"

eşanlamlı:
• metin

Examples of using

I'll text you when I'm done.

Hazır olduğumda sana mesaj atacağım.

I just got a text from Tom.

Az önce Tom'dan bir metin aldım.

I got your text.

Mesajını aldım.

Tom sent me an interesting text.

Tom bana ilginç bir yazı gönderdi.

Tom sent me an interesting text.

Tom bana ilginç bir metin gönderdi.

The text is too long.

Metin çok uzun.

What's the text about?

Metin ne hakkında?

Ali learnt the Persian language to be able to read the The Mathnawi of Jalaluddin Rumi in original text.

Ali, Mevlana'nın Mesnevisini asıl metninden okuyabilmek için Farsça öğrendi.

This text is hard to read.

Bu metni okuması zor.

It's not safe to text while you drive.

Araba sürerken mesaj göndermek güvenli değil.

Tom sent me a funny text message.

Tom bana eğlenceli bir kısa mesaj gönderdi.

Translating this text will be very easy.

Bu metni çevirmek çok kolay olacak.

Translating that text will be very easy.

O metni çevirmek çok kolay olacak.

They translated the text.

Onlar metni tercüme ettiler.

For some reason the message text was corrupted, so I restored it before reading.

Her nasılsa mesaj bozulmuş, bu yüzden okumadan önce düzelttik.

We read the full text of his speech.

Onun konuşmasının tam metnini okuduk.

This text is aimed at beginners.

Bu metin yeni başlayanlar için amaçlanmıştır.

There's not so much text in this book.

Bu kitapta o kadar çok konu yok.