Translation meaning & definition of the word "territory" into Turkish language

noun

1. A region marked off for administrative or other purposes

synonym:
• district
,
• territory
,
• territorial dominion
,
• dominion

1. İdari veya başka amaçlar için işaretlenmiş bir bölge

eşanlamlı:
• ilçe
,
• bölge
,
• bölgesel hakimiyet
,
• dominyon

2. An area of knowledge or interest

• "His questions covered a lot of territory"

synonym:
• territory

2. Bilgi veya ilgi alanı

• "Sorunları çok bölgeyi kapsıyordu"

eşanlamlı:
• bölge

3. The geographical area under the jurisdiction of a sovereign state

• "American troops were stationed on japanese soil"

synonym:
• territory
,
• soil

3. Egemen bir devletin yetkisi altındaki coğrafi alan

• "Amerikan birlikleri japon topraklarında konuşlanmıştı"

eşanlamlı:
• bölge
,
• toprak

Examples of using

At that time, the territory belonged to Spain.

O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.

Missouri was part of the Louisiana territory.

Missouri Louisiana bölgesinin bir parçasıydı.

He wanted even more territory.

Hatta o daha çok toprak istedi.

We drove through unfamiliar territory.

Bilinmeyen bölgede araba sürdük.

They increased the territory of the empire.

Onlar imparatorluğun topraklarını genişletti.

They extended their territory by conquest.

Onlar fetihle bölgelerini genişletti.

The commanding officer led his army into enemy territory.

Birlik komutanı ordusunu düşman topraklarına götürdü.

The armed forces occupied the entire territory.

Silâhlı kuvvetler tüm bölgeyi işgâl etti.

The armed forces succeeded in occupying the entire territory.

Silahlı kuvvetler bütün bölgeyi ele geçirmede başarılıydı.

That island is American territory.

O ada Amerikan bölgesidir.

Angola was once a Portuguese territory.

Angola bir zamanlar bir Portekiz bölgesiydi.

You're stepping into dangerous territory.

Tehlikeli alana adım atıyorsun.