An application of a qualifier precludes non-partaking instances from the compound meaning of a term.
Bir niteleyicinin uygulanması, bir terimin bileşik anlamına katılmayan örnekleri engeller.
The term ‘milonguero style tango’ was coined in the early 1990s to describe the style of dancing tango that was prevalent in the milongas of downtown Buenos Aires in the 1950s.
‘milonguero tarzı tango’ terimi, 1950'lerde Buenos Aires şehir merkezindeki milongalarda yaygın olan tango dansı tarzını tanımlamak için 1990'ların başında icat edildi.
He did not want to serve another term.
Bir dönem daha hizmet etmek istemedi.
He did not want another term.
Bir dönem daha istemedi.
The term "hutong", originally meaning "water well", came from the Mongolian language about 700 years ago.
Aslen "su kuyusu" anlamına gelen "hutong" terimi, yaklaşık 700 yıl önce Moğol dilinden geldi.
It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere.
Atmosferdeki karbondioksit miktarının artması nedeniyle dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
'Radioactivity' is a chemistry term.
'‘Radyoaktivite’ bir kimya terimidir.
'Radioactivity' is a chemical term.
'‘Radyoaktivite’ kimyasal bir terimdir.
It is impossible for me to finish my term paper by tomorrow.
Yarına kadar dönem ödevimi bitirmem mümkün değil.
She's working on a term paper.
Bir dönem ödevi üzerinde çalışıyor.
He has hardly studied this term.
Bu terimi neredeyse hiç incelemedi.
Taro is writing a term paper.
Taro bir dönem ödevi yazıyor.
I've been very busy since the new term started.
Yeni dönem başladığından beri çok meşgulüm.
Elementary school children go to school for a term of six years.
İlkokul çocukları altı yıl süreyle okula gidiyor.
He served a ten-year prison term.
On yıl hapis yattı.
The new term starts in April in Japan.
Japonya'da yeni dönem Nisan ayında başlıyor.
I have hardly studied this term, so I'm going to study hard next term.
Bu dönemi neredeyse hiç incelemedim, bu yüzden gelecek dönem çok çalışacağım.