Translation meaning & definition of the word "temptation" into Turkish language
Türk diline "temptation" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Temptation
[Cazibe]/tɛmteʃən/
noun
1. Something that seduces or has the quality to seduce
- synonym:
- temptation ,
- enticement
1. Baştan çıkaran veya baştan çıkaran kaliteye sahip bir şey
- eşanlamlı:
- ayartma ,
- cazibe
2. The desire to have or do something that you know you should avoid
- "He felt the temptation and his will power weakened"
- synonym:
- temptation
2. Kaçınmanız gerektiğini bildiğiniz bir şeye sahip olma veya yapma arzusu
- "Tazmin ve irade gücünün zayıfladığını hissetti"
- eşanlamlı:
- ayartma
3. The act of influencing by exciting hope or desire
- "His enticements were shameless"
- synonym:
- enticement ,
- temptation
3. Heyecan verici umut veya arzu ile etkileme eylemi
- "Onun cazibeleri utanmazdı"
- eşanlamlı:
- cazibe ,
- ayartma
Examples of using
Tom couldn't resist the temptation.
Tom ayartmaya karşı koyamadı.
Tom couldn't resist the temptation to kiss Mary.
Tom Mary'yi öpme ayartmasına karşı koyamadı.
In this country, we rise or fall as one nation, as one people. Let's resist the temptation to fall back on the same partisanship and pettiness and immaturity that has poisoned our politics for so long.
Bu ülkede, biz, yükvücut bir millet, yekvücut bir halk olarak yücelir veya düşeriz. Gelin, siyasetimizi uzun zamandır zehirleyen o aynı partizanlık, detaycılık ve hamlık duygularının cazibesine, hep birlikte karşı koyalım.