Translation meaning & definition of the word "temporary" into Turkish language

noun

1. A worker (especially in an office) hired on a temporary basis

synonym:
• temp
,
• temporary
,
• temporary worker

1. Geçici olarak işe alınan bir işçi (özellikle bir ofiste)

eşanlamlı:
• geçici
,
• geçici işçi

adjective

1. Not permanent

• Not lasting

• "Politics is an impermanent factor of life"- james thurber

• "Impermanent palm cottages"

• "A temperary arrangement"

• "Temporary housing"

synonym:
• impermanent
,
• temporary

1. Kalıcı değil

• Kalıcı değil

• "Siyaset hayatın geçici bir faktörüdür" - james thurber

• "Kalıcı palmiye kulübeleri"

• "Ilımlı bir düzenleme"

• "Geçici konut"

eşanlamlı:
• süreksiz
,
• geçici

2. Lacking continuity or regularity

• "An irregular worker"

• "Employed on a temporary basis"

synonym:
• irregular
,
• temporary

2. Süreklilik veya düzenlilikten yoksun

• "Düzensiz bir işçi"

• "Geçici olarak çalıştı"

eşanlamlı:
• düzensiz
,
• geçici

Examples of using

This is temporary.

Bu geçici.

It's only temporary.

O sadece geçici.

A temporary government was established.

Geçici bir hükümet kuruldu.

They organized a temporary state government.

Geçici bir eyalet hükümeti kurdular.

They made temporary camps along the coast.

Kıyı boyunca geçici kamplar yaptılar.

They said this was just temporary.

Onlar bunun sadece geçici olduğunu söylediler.

The dentist put in a temporary filling.

Diş hekimi geçici dolgu yerleştirdi.

The company hired a temporary office assistant.

Şirket geçici bir büro asistanı istihdam etti.

They employ temporary workers.

Onlar geçici işçi istihdam etmektedirler.

His latest works are on temporary display.

Onun en son çalışmaları geçici sergide.

His solution was only a temporary one.

Onun çözümü sadece geçici olan bir çözümdü.

You must be the temporary we asked for.

Bizim aradığımız geçici işçi olmalısın.

This arrangement is only temporary.

Bu düzenleme sadece geçici.

You'll need a temporary bridge.

Geçici bir köprüye ihtiyacın olacak.