Translation meaning & definition of the word "temporal" into Turkish language
Türk diline "zamansal" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Temporal
[Geçici]/tɛmpərəl/
noun
1. The semantic role of the noun phrase that designates the time of the state or action denoted by the verb
- synonym:
- temporal role ,
- temporal
1. Fiil ile gösterilen durum veya eylemin zamanını belirten isim öbeğinin anlamsal rolü
- eşanlamlı:
- geçici rol ,
- geçici
adjective
1. Not eternal
- "Temporal matters of but fleeting moment"- f.d.roosevelt
- synonym:
- temporal
1. Sonsuz değil
- "Geçici ama geçici meseleler" - f.d.roosevelt
- eşanlamlı:
- geçici
2. Of or relating to or limited by time
- "Temporal processing"
- "Temporal dimensions"
- "Temporal and spacial boundaries"
- "Music is a temporal art"
- synonym:
- temporal
2. Zamanla sınırlı veya ilişkili
- "Zamansal işleme"
- "Zamansal boyutlar"
- "Zamansal ve uzaysal sınırlar"
- "Müzik geçici bir sanattır"
- eşanlamlı:
- geçici
3. Of or relating to the temples (the sides of the skull behind the orbit)
- "Temporal bone"
- synonym:
- temporal
3. Tapınakların (kafatasının yörüngenin arkasındaki kenarları)
- "Zamansal kemik"
- eşanlamlı:
- geçici
4. Characteristic of or devoted to the temporal world as opposed to the spiritual world
- "Worldly goods and advancement"
- "Temporal possessions of the church"
- synonym:
- worldly ,
- secular ,
- temporal
4. Manevi dünyanın aksine zamansal dünyanın karakteristiği veya ona adanması
- "Dünyevi mallar ve ilerleme"
- "Kilisenin geçici mülkleri"
- eşanlamlı:
- dünyevi ,
- geçici
5. Of this earth or world
- "Temporal joys"
- "Our temporal existence"
- synonym:
- temporal
5. Bu dünyadan ya da dünyadan
- "Zamansal sevinçler"
- "Zamansal varlığımız"
- eşanlamlı:
- geçici