Examples of using
The nurse took his temperature with the thermometer.
Hemşire termometre ile onun ateşini ölçtü.
My normal body temperature is around 37 degrees.
Normal vücut sıcaklığım 37 derece civarında.
What's the average temperature here?
Burada ortalama sıcaklık nedir?
Tom tried to adjust the temperature of the shower.
Tom duşun sıcaklığını ayarlamaya çalıştı.
Milk has to be kept at a relatively low temperature.
Süt nispeten düşük ısıda tutulmalıdır.
The temperature rose every day for a week.
Sıcaklık bir haftadır her gün arttı.
To find degrees in centigrade, subtract 32 from the Fahrenheit temperature, then multiple by 5/9.
Santigrat dereceyi bulmak için, fahrenhayt ısıdan 32 çıkar, sonra 5/9 ile çarp.
The temperature is above freezing today.
Bugün sıcaklık donma noktasının üzerinde.
Fahrenheit is a German inventor who invented the thermometer. At the same time, his name is given to a unit of temperature.
Fahrenheit, termometreyi bulan Alman bir mucittir. Aynı zamanda onun ismi bir sıcaklık birimine verilmiştir.
I have a temperature.
Ateşim var.
I have a high temperature.
Benim yüksek ateşim var.
In the summer, the temperature ranges from thirty to forty degrees Celsius.
Yazın, sıcaklık aralıkları otuz ilâ kırk santigrat derecedir.
Body temperature rising, pulse rising ... he's in a state of oxygen deficiency.
Vücut ısısı yükseliyor, nabız yükseliyor... Onun oksijen eksikliği durumu var.
I took my temperature every six hours.
Her altı saatte ateşimi ölçtüm.
My mother took my temperature.
Annem ateşimi ölçtü.
My temperature is normal.
Benim vücut ısım normal.
The average temperature has gone up.
Ortalama sıcaklık yükseldi.
Matter changes its form according to temperature.
Madde sıcaklığa göre hal değiştirir.
What is the temperature of the ice?
Buz sıcaklığı nedir?
I think she is sick. She has a temperature.
Sanırım o hasta. Onun ateşi var.
