Translation meaning & definition of the word "tattoo" into Turkish language

noun

1. A drumbeat or bugle call that signals the military to return to their quarters

synonym:
• tattoo

1. Orduya kamaralarına geri dönmelerini işaret eden bir davul sesi veya bugle çağrısı

eşanlamlı:
• dövme

2. A design on the skin made by tattooing

synonym:
• tattoo

2. Dövme ile yapılan cilt üzerinde bir tasarım

eşanlamlı:
• dövme

3. The practice of making a design on the skin by pricking and staining

synonym:
• tattoo

3. Pricking ve boyama ile cilt üzerinde bir tasarım yapma uygulaması

eşanlamlı:
• dövme

verb

1. Stain (skin) with indelible color

synonym:
• tattoo

1. Leke (cilt) silinmez renk ile

eşanlamlı:
• dövme

Examples of using

Tom and Mary decided to get the same tattoo.

Tom ve Mary aynı dövmeyi yaptırmaya karar verdiler.

Tom showed Mary the tattoo on his arm.

Tom Mary'ye kolundaki dövmeyi gösterdi.

I noticed that Tom had a small tattoo on his right foot.

Tom'un, sağ ayağında küçük bir dövme olduğunu fark ettim.

Mary explained to her parents that everyone at school had a tattoo, but they remained unconvinced.

Mary ebeveynlerine okulda herkesin bir dövmesi olduğunu açıkladı fakat onlar ikna edilmemiş olarak kaldılar.

I thought about getting a tattoo, but I gave up on that thought.

Bir dövme yapmayı düşündüm ,ama o düşünceden vazgeçtim.

Tom put a Band-Aid over his small tattoo of a spider so he would be allowed into a Japanese hot spring.

Tom bir Japon kaplıcasına girebilmek için küçük örümcek dövmesinin üzerine bir yara bandı yapıştırdı.

Did you know that in Japan, if you have a tattoo, you won't be allowed to bathe in many of the hot spring resorts?

Japonya'da, eğer bir dövmen varsa, kaplıcaların birçoğunda yıkanmana izin verilmeyeceğini biliyor muydun?

Tom got a tattoo.

Tom'un bir dövmesi var.

Tom has a tattoo on his left arm.

Tom'un sol kolunda bir döğmesi var.

Would you ever consider getting a tattoo?

Şu ana kadar dövme yaptırmayı düşündünüz mü?

Do you have a tattoo?

Bir dövmen var mı?