Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "tangle" into Turkish language

Türk diline "açı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Tangle

[Düğüm]
/tæŋgəl/

noun

1. A twisted and tangled mass that is highly interwoven

  • "They carved their way through the tangle of vines"
    synonym:
  • tangle

1. Oldukça iç içe geçmiş bükülmüş ve karışık bir kütle

  • "Saçmalıkların dolanımında yollarını oydular"
    eşanlamlı:
  • düğüm

2. Something jumbled or confused

  • "A tangle of government regulations"
    synonym:
  • tangle
  • ,
  • snarl
  • ,
  • maze

2. Bir şey karışmış veya karışık

  • "Hükümet düzenlemelerinin bir karışımı"
    eşanlamlı:
  • düğüm
  • ,
  • hırlamak
  • ,
  • labirent

verb

1. Force into some kind of situation, condition, or course of action

  • "They were swept up by the events"
  • "Don't drag me into this business"
    synonym:
  • embroil
  • ,
  • tangle
  • ,
  • sweep
  • ,
  • sweep up
  • ,
  • drag
  • ,
  • drag in

1. Bir tür duruma, koşula veya hareket tarzına zorlayın

  • "Olaylar tarafından süpürüldüler"
  • "Beni bu işe sürükleme"
    eşanlamlı:
  • karıştırmak
  • ,
  • düğüm
  • ,
  • süpürmek
  • ,
  • süpürüp gitmek
  • ,
  • çekmek
  • ,
  • içeri sürüklemek

2. Tangle or complicate

  • "A ravelled story"
    synonym:
  • ravel
  • ,
  • tangle
  • ,
  • knot

2. Karışmak veya karmaşıklaştırmak

  • "Korkunç bir hikaye"
    eşanlamlı:
  • çapulculuk
  • ,
  • düğüm

3. Disarrange or rumple

  • Dishevel
  • "The strong wind tousled my hair"
    synonym:
  • tousle
  • ,
  • dishevel
  • ,
  • tangle

3. Düzenini bozmak veya buruşturmak

  • Bozmak
  • "Güçlü rüzgar saçlarımı sardı"
    eşanlamlı:
  • bozmak
  • ,
  • düğüm

4. Twist together or entwine into a confusing mass

  • "The child entangled the cord"
    synonym:
  • entangle
  • ,
  • tangle
  • ,
  • mat
  • ,
  • snarl

4. Birlikte bükün veya kafa karıştırıcı bir kütleye daldırın

  • "Çocuk kordonu doladı"
    eşanlamlı:
  • karıştırmak
  • ,
  • düğüm
  • ,
  • mat
  • ,
  • hırlamak