Translation meaning & definition of the word "tan" into Turkish language
Türk diline "tan" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Tan
[Yanmak]/tæn/
noun
1. A browning of the skin resulting from exposure to the rays of the sun
- synonym:
- tan ,
- suntan ,
- sunburn ,
- burn
1. Güneşin ışınlarına maruz kalmaktan kaynaklanan cildin kahverengileşmesi
- eşanlamlı:
- yanmak ,
- bronzlaşmak ,
- güneş yanığı ,
- yakmak
2. A light brown the color of topaz
- synonym:
- tan ,
- topaz
2. Açık kahverengi topaz rengi
- eşanlamlı:
- yanmak ,
- topaz
3. Ratio of the opposite to the adjacent side of a right-angled triangle
- synonym:
- tangent ,
- tan
3. Dik açılı bir üçgenin bitişik tarafına tersinin oranı
- eşanlamlı:
- teğet ,
- yanmak
verb
1. Treat skins and hides with tannic acid so as to convert them into leather
- synonym:
- tan
1. Derileri deriye dönüştürmek için derileri tedavi edin ve tanik asitle gizleyin
- eşanlamlı:
- yanmak
2. Get a tan, from wind or sun
- synonym:
- tan ,
- bronze
2. Rüzgardan veya güneşten bronzlaşın
- eşanlamlı:
- yanmak ,
- bronz
adjective
1. Of a light yellowish-brown color
- synonym:
- tan
1. Açık sarımsı kahverengi bir renk
- eşanlamlı:
- yanmak
Examples of using
Tom got a tan.
Tom'un bir bronzluğu var.
He doesn't tan.
O bronzlaşmaz.