Translation meaning & definition of the word "tag" into Turkish language
Türk diline "etiket" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Tag
[Etiket]noun
1. A label written or printed on paper, cardboard, or plastic that is attached to something to indicate its owner, nature, price, etc.
- synonym:
- tag ,
- ticket
1. Sahibini, doğasını, fiyatını vb. belirtmek için bir şeye takılan kağıt, karton veya plastik üzerine yazılmış veya basılmış bir etiket.
- eşanlamlı:
- etiket ,
- bilet
2. A label associated with something for the purpose of identification
- "Semantic tags were attached in order to identify different meanings of the word"
- synonym:
- tag
2. Tanımlama amacıyla bir şeyle ilişkili bir etiket
- "Kelimenin farklı anlamlarını tanımlamak için anlamsal etiketler eklenmiştir"
- eşanlamlı:
- etiket
3. A small piece of cloth or paper
- synonym:
- rag ,
- shred ,
- tag ,
- tag end ,
- tatter
3. Küçük bir parça kumaş veya kağıt
- eşanlamlı:
- paçavra ,
- doğramak ,
- etiket ,
- son kısım ,
- çaput
4. A game in which one child chases the others
- The one who is caught becomes the next chaser
- synonym:
- tag
4. Bir çocuğun diğerlerini kovaladığı bir oyun
- Yakalanan bir sonraki kovalayan olur
- eşanlamlı:
- etiket
5. (sports) the act of touching a player in a game (which changes their status in the game)
- synonym:
- tag
5. (spor) bir oyunda bir oyuncuya dokunma eylemi (oyundaki durumlarını değiştirir)
- eşanlamlı:
- etiket
verb
1. Attach a tag or label to
- "Label these bottles"
- synonym:
- tag ,
- label ,
- mark
1. Bir etiket veya etiket ekleyin
- "Bu şişeleri etiketle"
- eşanlamlı:
- etiket ,
- marka
2. Touch a player while he is holding the ball
- synonym:
- tag
2. Topu tutarken bir oyuncuya dokunun
- eşanlamlı:
- etiket
3. Provide with a name or nickname
- synonym:
- tag
3. Bir isim veya takma ad sağlayın
- eşanlamlı:
- etiket
4. Go after with the intent to catch
- "The policeman chased the mugger down the alley"
- "The dog chased the rabbit"
- synonym:
- chase ,
- chase after ,
- trail ,
- tail ,
- tag ,
- give chase ,
- dog ,
- go after ,
- track
4. Yakalamak amacıyla peşinden git
- "Polis soyguncuyu sokakta kovaladı"
- "Köpek tavşanı kovaladı"
- eşanlamlı:
- kovalamak ,
- yol ,
- kuyruk ,
- etiket ,
- köpek ,
- peşinden gitmek ,
- takip etmek
5. Supply (blank verse or prose) with rhymes
- synonym:
- tag
5. Tekerlemeli arz (boş ayet veya nesir)
- eşanlamlı:
- etiket