Translation meaning & definition of the word "tackle" into Turkish language
Türk diline "tak" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Tackle
[Uğraşmak]noun
1. The person who plays that position on a football team
- "The right tackle is a straight a student"
- synonym:
- tackle
1. Bir futbol takımında bu pozisyonu oynayan kişi
- "Doğru mücadele düz bir öğrencidir"
- eşanlamlı:
- uğraşmak
2. Gear consisting of ropes etc. supporting a ship's masts and sails
- synonym:
- rigging ,
- tackle
2. Bir geminin direkleri ve yelkenlerini destekleyen halatlar vb. oluşan dişli
- eşanlamlı:
- donanım ,
- uğraşmak
3. Gear used in fishing
- synonym:
- fishing gear ,
- tackle ,
- fishing tackle ,
- fishing rig ,
- rig
3. Balıkçılıkta kullanılan dişli
- eşanlamlı:
- olta takımı ,
- uğraşmak ,
- balıkçılık teçhizatı ,
- teçhizat
4. (american football) a position on the line of scrimmage
- "It takes a big man to play tackle"
- synonym:
- tackle
4. (amerikan futbolu) suçlama çizgisinde bir pozisyon
- "Savaşmak için büyük bir adam gerekir"
- eşanlamlı:
- uğraşmak
5. (american football) grasping an opposing player with the intention of stopping by throwing to the ground
- synonym:
- tackle
5. (amerikan futbolu) karşıdaki bir oyuncuyu yere atarak durma niyetiyle kavramak
- eşanlamlı:
- uğraşmak
verb
1. Accept as a challenge
- "I'll tackle this difficult task"
- synonym:
- undertake ,
- tackle ,
- take on
1. Meydan okuma olarak kabul et
- "Bu zor görevi halledeceğim"
- eşanlamlı:
- üstlenmek ,
- uğraşmak ,
- almak
2. Put a harness
- "Harness the horse"
- synonym:
- harness ,
- tackle
2. Koşum takımı kurmak
- "At koşmak"
- eşanlamlı:
- koşum ,
- uğraşmak
3. Seize and throw down an opponent player, who usually carries the ball
- synonym:
- tackle
3. Genellikle topu taşıyan bir rakip oyuncuyu yakalayın ve atın
- eşanlamlı:
- uğraşmak