Translation meaning & definition of the word "swollen" into Turkish language
Türk diline "şişmiş" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Swollen
[Şişmiş]/swoʊlən/
adjective
1. Characteristic of false pride
- Having an exaggerated sense of self-importance
- "A conceited fool"
- "An attitude of self-conceited arrogance"
- "An egotistical disregard of others"
- "So swollen by victory that he was unfit for normal duty"
- "Growing ever more swollen-headed and arbitrary"
- "Vain about her clothes"
- synonym:
- conceited ,
- egotistic ,
- egotistical ,
- self-conceited ,
- swollen ,
- swollen-headed ,
- vain
1. Sahte gururun özelliği
- Abartılı bir öz önem duygusuna sahip olmak
- "Kibirli bir aptal"
- "Kendi kendini beğenmiş kibir tutumu"
- "Başkalarına bencilce bir saygısızlık"
- "Zaferle o kadar şişti ki normal görev için uygun değildi"
- "Daha da şişmiş başlı ve keyfi büyümek"
- "Giysileri hakkında acı"
- eşanlamlı:
- kibirli ,
- egoist ,
- kendini beğenmiş ,
- şişmiş ,
- şişmiş kafalı ,
- boş
Examples of using
My eye has swollen up.
Gözlerim şişti.
My little finger is swollen.
Benim küçük parmağım şişti.
My hands and legs are swollen.
Benim ellerim ve ayaklarım şişti.