Translation meaning & definition of the word "suspicion" into Turkish language

noun

1. An impression that something might be the case

• "He had an intuition that something had gone wrong"

synonym:
• intuition
,
• hunch
,
• suspicion

1. Bir şeyin böyle olabileceği izlenimi

• "Bir şeylerin yanlış gittiğine dair bir sezgisi vardı"

eşanlamlı:
• sezgi
,
• önsezi
,
• şüphe

2. Doubt about someone's honesty

synonym:
• misgiving
,
• mistrust
,
• distrust
,
• suspicion

2. Birinin dürüstlüğünden şüphe edin

eşanlamlı:
• kuşku
,
• güvensizlik
,
• şüphe

3. The state of being suspected

• "He tried to shield me from suspicion"

synonym:
• suspicion

3. Şüphelenilme durumu

• "Beni şüpheden korumaya çalıştı"

eşanlamlı:
• şüphe

4. Being of a suspicious nature

• "His suspiciousness destroyed his marriage"

synonym:
• suspicion
,
• suspiciousness

4. Şüpheli bir yapıda olmak

• "Şüpheliği evliliğini mahvetti"

eşanlamlı:
• şüphe
,
• şüphelilik

Examples of using

Tom was under suspicion for murder.

Tom cinayet şüphesi altında idi.

Tom was arrested on suspicion of drunken driving.

Tom sarhoş araba sürme şüphesiyle tutuklandı.

He is above suspicion.

Ondan şüphe edilemez.

He fell under the suspicion of the police.

Polis ondan kuşkulandı.

His story aroused my suspicion.

Onun hikayesi benim şüphemi uyandırdı.

I had a suspicion that he would leave me.

Onun beni terk edeceğine dair bir şüphem vardı.

Tom's acknowledgement that he stole the ring cleared the maid of suspicion.

Yüzüğü onun çaldığına dair Tom'un onayı hizmetçiyi şüpheli olmaktan kurtardı.