Examples of using
We're surrounded by police.
Polis tarafından kuşatıldık.
Tom walked out of the courtroom, surrounded by reporters.
Tom muhabirler tarafından çevrilmiş mahkeme salonundan çıktı.
Tom walked into the courtroom, surrounded by police officers.
Tom polis memurları tarafından çevrilmiş mahkeme salonuna yürüdü.
Tom sat by the pool in swimming trunks, surrounded by beautiful women in bikinis.
Tom bikinili güzel kadınlarla çevrili havuzun yanında yüzme şortuyla oturuyordu.
The building is surrounded by a barbed wire fence.
Bina dikenli tel çitle çevrilmiş.
We were surrounded.
Çevrilmiştik.
We surrounded Tom.
Tom'un etrafını çevirdik.
Tom was surrounded.
Tom'un etrafı çevriliydi.
They surrounded Tom.
Onlar Tom'un etrafını çevirdiler.
Japan is a country that is completely surrounded by oceans.
Japonya tamamen okyanuslarla çevrili bir ülkedir.
We're surrounded.
Etrafımız sarıldı.
Until the morning, the camp of the enemy army was surrounded.
Sabaha kadar düşman ordusunun kampı kuşatılmıştı.
You're surrounded.
Kuşatıldınız.
Her house is surrounded by a white fence.
Onun evi beyaz bir çitle çevrili.
The island was now surrounded by militia.
Ada şimdi milisler tarafından çevriliydi.
The Iraqis were surrounded.
Iraklılar çember içine alınmışlardı.
Brown saw that he was surrounded.
Brown etrafının çevrildiğini gördü.
The lake is surrounded by mountains.
Göl dağlarla çevrilidir.
The old man sat surrounded by the children.
Yaşlı adam çocukları tarafından çevrilmiş vaziyette oturdu.
An old man sat surrounded by his grandchildren.
Yaşlı bir adam etrafı torunlarıyla çevrili olarak oturdu.
