Translation meaning & definition of the word "surprising" into Turkish language

adjective

1. Causing surprise or wonder or amazement

• "The report shows a surprising lack of hard factual data"

• "Leaped up with surprising agility"

• "She earned a surprising amount of money"

synonym:
• surprising

1. Sürpriz, şaşkınlık veya şaşkınlığa neden olmak

• "Rapor, şaşırtıcı bir şekilde zor gerçek veriler eksikliğini gösteriyor"

• "Şaşırtıcı çeviklikle ayak uydurdu"

• "Şaşırtıcı miktarda para kazandı"

eşanlamlı:
• şaşırtıcı

Examples of using

It's not surprising.

O şaşırtıcı değil.

Is that surprising?

Şaşırtıcı mı?

He keeps surprising me.

Beni şaşırtmaya devam ediyor.

It's surprising that you haven't heard anything about her wedding.

Onun düğünü hakkında bir şey duymamış olman şaşırtıcı.

It's not surprising!

Bu sürpriz değil!

This is surprising.

Bu şaşırtıcı.

The idea of surprising her suddenly crossed my mind.

Birden aklıma ona sürpriz yapma fikri geldi.

It is not surprising that he resigned.

Onun istifa etmesi şaşırtıcı değildir.

It was surprising to see how fast the child grew up.

Çocuğun ne kadar hızlı büyüdüğünü görmek şaşırtıcıydı.

The number of people who die in traffic accidents is surprising.

Trafik kazalarında ölen insan sayısı şaşırtıcıdır.

This is a surprising discovery.

Bu şaşırtıcı bir keşif.

That is surprising.

Bu şaşırtıcı.

Bill spoke Japanese with surprising fluency.

Bill şaşırtıcı bir akıcılık ile Japonca konuştu.

The idea that air has weight was surprising to the child.

Havanın ağırlığa sahip olma fikri çocuklara şaşırtıcı geldi.

It is not surprising that you should be scolded by your teacher.

Öğretmenin tarafından azarlanman sürpriz değil.

It is surprising that your wife should object.

Karının itiraz etmesi şaşırtıcı.