Translation meaning & definition of the word "surf" into Turkish language
Türk diline "surf" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Surf
[Sörf]/sərf/
noun
1. Waves breaking on the shore
- synonym:
- surf ,
- breaker ,
- breakers
1. Kıyıda dalgalar kırılıyor
- eşanlamlı:
- sörf ,
- kırıcı ,
- kırıcılar
verb
1. Ride the waves of the sea with a surfboard
- "Californians love to surf"
- synonym:
- surfboard ,
- surf
1. Bir sörf tahtası ile denizin dalgalarını sürün
- "Kaliforniyalılar sörf yapmayı sever"
- eşanlamlı:
- sörf tahtası ,
- sörf
2. Look around casually and randomly, without seeking anything in particular
- "Browse a computer directory"
- "Surf the internet or the world wide web"
- synonym:
- browse ,
- surf
2. Özellikle hiçbir şey aramadan rasgele ve rastgele etrafınıza bakın
- "Bilgisayar dizinine göz atın"
- "İnternette veya dünya çapında web'de gezin"
- eşanlamlı:
- taramak ,
- sörf
3. Switch channels, on television
- synonym:
- surf ,
- channel-surf
3. Televizyondaki kanalları değiştir
- eşanlamlı:
- sörf ,
- kanal sörfü