Translation meaning & definition of the word "supper" into Turkish language

noun

1. A light evening meal

• Served in early evening if dinner is at midday or served late in the evening at bedtime

synonym:
• supper

1. Hafif bir akşam yemeği

• Akşam yemeğinin öğlen saatlerinde olması veya akşamın geç saatlerinde yatmadan servis edilmesi durumunda akşamın erken saatlerinde servis edilir

eşanlamlı:
• akşam yemeği

2. A social gathering where a light evening meal is served

• "Her suppers often included celebrities"

synonym:
• supper

2. Hafif bir akşam yemeğinin servis edildiği sosyal bir toplantı

• "Akşam yemeği genellikle ünlüleri içeriyordu"

eşanlamlı:
• akşam yemeği

Examples of using

I'll make it back in time for supper.

Akşam yemeği için onu zamanında tekrar yapacağım.

Tom is preparing supper.

Tom akşam yemeği hazırlıyor.

Why not come and have supper with us tonight?

Neden gelmedin ve akşam yemeğinde bize katılmadın bu gece?

I missed supper.

Akşam yemeğini kaçırdım.

What's for supper?

Akşam yemeğinde ne var?

I made supper.

Ben akşam yemeği yaptım.

My mother is busy preparing supper.

Annem akşam yemeğini hazırlamakla meşgul.

My mother is preparing supper.

Annem akşam yemeğini hazırlıyor.

Tom couldn't get to sleep because he had drunk too much coffee after supper.

Tom dün akşam yemeğinden sonra çok fazla kahve içtiği için uyuyamadı.

Have you eaten supper yet?

Akşam yemeğini henüz yedin mi?

Have you already eaten supper?

Daha önce akşam yemeğinizi yediniz mi?

Tom, what do you want for supper?

Tom, akşam yemeği için ne istiyorsun?

What's your favorite thing to have for supper?

Akşam yemeği için en sevdiğiniz şey nedir?

What time is supper?

Akşam yemeği ne zaman?

My mother is busy preparing supper.

Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.

Let's go out and eat supper together sometimes.

Bazen birlikte akşam yemeği yemeye çıkalım.

You are to do your homework before supper.

Akşam yemeğinden önce ev ödevini yapmalısın.

I often enjoy listening to music after supper.

Ben genellikle akşam yemeğinden sonra müzik dinlemekten hoşlanırım.

Let's continue the game after supper.

Akşam yemeğinden sonra oyuna devam edelim.

After supper, he studies his lessons for three hours.

Yemekten sonra, üç saat boyunca, o derslerini çalışır.