The sunshine improved his color.
Güneş ışığı rengini geliştirdi.
The sunshine tempted people out.
Güneş ışığı insanları cezbetti.
My apartment gets plenty of sunshine.
Dairem bol güneş ışığı alıyor.
Open the curtains and let the sunshine in.
Perdeleri aç ve güneş ışığını içeri al.
You are my sunshine.
Sen benim gün ışığımsın.
This room gets sunshine.
Bu oda güneş alıyor.
This room doesn't get much sunshine.
Bu oda fazla güneş almıyor.
This room gets a lot of sunshine.
Bu oda çok güneş alıyor.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.