Translation meaning & definition of the word "sunset" into Turkish language

noun

1. The time in the evening at which the sun begins to fall below the horizon

synonym:
• sunset
,
• sundown

1. Akşam güneşin ufkun altına düşmeye başladığı zaman

eşanlamlı:
• gün batımı

2. Atmospheric phenomena accompanying the daily disappearance of the sun

synonym:
• sunset

2. Güneşin günlük kaybolmasına eşlik eden atmosferik olaylar

eşanlamlı:
• gün batımı

3. The daily event of the sun sinking below the horizon

synonym:
• sunset

3. Güneşin ufkun altına battığı günlük olay

eşanlamlı:
• gün batımı

adjective

1. Of a declining industry or technology

• "Sunset industries"

synonym:
• sunset

1. Azalan bir endüstri veya teknoloji

• "Sunset endüstrileri"

eşanlamlı:
• gün batımı

2. Providing for termination

• "A program with a sunset provision"

synonym:
• sunset(a)

2. Fesih sağlama

• "Gün batımı hükmü olan bir program"

eşanlamlı:
• sunset(a)

Examples of using

Tom likes to sit on the dock playing his tin whistle while looking at the sunset.

Tom günbatımına bakarken teneke düdüğünü çalarak rıhtımda oturmayı sever.

Did you see the sunset earlier? It was really beautiful.

Gün batımını daha erken gördün mü? Gerçekten çok güzeldi.

I've never seen such a wonderful sunset.

Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.

I've never seen such a beautiful sunset.

Böylesine güzel bir gün batımı görmedim.

What a beautiful sunset.

Ne güzel bir gün batımı.

A beautiful sunset, isn't it?

Güzel bir gün batımı değil mi?

The sunset glows in the west.

Gün batımı batıda parlıyor.

We admired the beautiful sunset.

Güzel gün batımına hayran kaldık.

Lovely sunset, isn't it?

Güzel gün batımı, değil mi?

This is the most beautiful sunset that I have ever seen.

Bu, bugüne kadar gördüğüm en güzel günbatımı.

Have you ever seen such a beautiful sunset?

Şimdiye kadar böylesine güzel bir gün batımı gördün mü?

This is the prettiest sunset I have ever seen.

Bu şu ana kadar gördüğüm en güzel gün batımıdır.

Never have I seen such a beautiful sunset.

Asla böylesine güzel bir gün batımı görmedim.

What a beautiful sunset!

Ne güzel bir günbatımı!

We could see the sunset from the window.

Pencereden gün batımını görebiliyorduk.